zafer yıldırım

entry7 galeri
    7.
  1. amerikan'ın vietnam'da hezimete uğrayarak, yenilginin boyutlarını makyajlamak için ürettiği (bkz: onurlu barış) kavramına yeni bir form kazandıran hocadır. kendisi, (bkz: onurlu barış) kavramı yerine, (bkz: onurlu kaçış) kavramını kullanmaktadır. ve (bkz: onurlu kaçış) tabirinin de, kendisine ait olduğunu özellikle vurgulamaktadır.

    misal, şöyle bir örnek:

    ders vakti...
    zafer hoca, öğrencilerden birkaç cm daha yüksekte, tahta önündeki platformda ders anlatmaktadır...

    --spoiler--
    +....
    eveeeeet.... onurlu barış... tabi amerikanın vietnam'dan geri çekilmek zorunda kalması...ıııı... şey... hani mahallenin abisi olurya... hani her mahallede vardır... hiç toz kondurmaz kendisine... bilirsiniz değil mi? * efendim? duymadım... galiba en arkadaki arkadaşımız birşey dedi... efendim? fatih bey kardeşim bir şey mi demiştiniz? * * * var değil mi? *

    eveeeeett... işte bu abiler kendilerine hiç toz kondurmazlar. cakayı bozacak bir durum oldu mu... mesela baltayı taşa vurdu mu... güçlü, kaslı,kalıplı bir delikanlı tarafından tozu alındı mı... yiğit biri tarafından... mesela bizim sivas'a ne derler? ne derler güzel kardeşim? siz sivaslıydınız değil mi? * işte sivas'a yiğidin harman olduğu yer derler... mesela sivaslı bir delikanlı meydana çıkınca... ki zaten anadolunun bağrından kopup gelmiştir. vietnam gibi, garibandır.. işte yiğit biri ortaya çıkıp da, abiye bi güzel el ense çekince... * el ense çekmek... bilirsiniz değil mi el ense çekmeyi... güreşte geçer.. pehlivanlar el ense çeker... güçlü olan ayakta kalır...öyle işte... eveeeet eveet... mahallenin abisi karizmayı çizdirmek istemez... kendisine yediremez... mesela ne der? * * * * * * * evet arkadaşlar mahallenin abisi ne der? * mesela ''seni bu seferlik affettim'' der... sen falanca abiye dua et... o olmasa ben bilirdim ne yapacağımı... seni onun hatrına bağışlıyorum der... yani toz kondurmaz... ne yapmaz? karizmayı çizdirmez... şimdiii, amerikan'nın vietnam'da yenilmesi... tabi amerika, mahallenin abisidir ya... karizmayı çizdirmez... işteee vietnam'dan geri çekilmek zorunda kalınca, (bkz: onurlu barış) tabirini kullandılar. işte ben bu duruma (bkz: onurlu kaçış) diyorum. onurluu kaçışş.. *
    bu tabir bana aittir.. onurlu kaçış... benim kullandığım bir tabirdir.

    --spoiler--

    konuşmanın bu kısmında hoca, platformda bir sağa bir sola volta atmayı bırakarak elini kürsüye dayar... sınıfa bakar... hatta sınıftaki kafaların üstünden ufka bakar.. bi parça uzaklara dalar... sonra tekrar sınıfa bakar... sınıftaki öğrenciler de, sürpriz bir diyaloğun nesnesi olmamak için, öte beri ile, mesela not almakla uğraşır... ayakkabısının bağcığı ile uğraşır..masa altında, dizlerin üstünde tuttukları telefon ile uğraşır...

    yani dersler, biraz tırsımtırak bir psikoloji ve epeyce de kaotik bilgi aktarımı/etkileşimi şeklinde geçer...
    3 ...