yarbay hüseyin avni bey

entry4 galeri
    3.
  1. --spoiler--
    çanakkalede kendisine esir düşen anzak bir subay yıllar sonra eşi ile çanakkaleyi ziyaret etmek ister ve o günün şartlarından izin için gelekurmaya başvururlar.

    o dönem Genelkurmay Başkanlığında Hava Dairesi komutanı Tekin Aruburun üç gün izin verir, yalnız bir şartla der “Benim babam Çanakkale şehididir, dönüşünüzde sizleri Ankara’ya evime bekliyorum “.

    Avustralyalı subay savaş alanını gezer hatıralarını anar ve izin sonunda verdiği söz üzerine Ankara’ya Tekin Arıburun’un evine gider. Misafirlere Tekin Arıburun babasının şehit düştüğünde 8 yaşında olduğunu söyler, babasının salonda asılı duran üniformalı resmini gösterir. O an Avustralyalı savaş gazisi subay resme bakar ayağa fırlar ve haykırır. “Hanım hanım sizlere sık sık anlattığım esir düştüğümde çadırında bulunduğum komutan var ya bu O “ Tekin Paşa şaşırır. 30 yıldır babasının arkadaşlarından savaşta yaşananları dinlemektedir. Olayı Tekin Paşa anlatmaya başlar.
    Çıkarmadan sonra esir alınan iki Anzak subayı 57 inci Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey’in çadırına getirilir, tir tir titremektedirler. Alay Komutanı bilgi alabilmek için onlara ikramda bulunur. Onların üzerinde tabanca, fildişinden dürbün ve incil gibi çıkan eşyalar alınır. Ancak titremeleri devam etmektedir. Gösterilen ilgiden sonra esir subaylar rahatlarlar. Ancak bir tanesi Avni Bey’in etrafında dolaşmakta, dil bilmediği için derdini anlatamamakta. Sonra gönderilirler. Subay hayretler içinde dinlemekte, anlatılanların hepsinin doğru olduğunu beyan eder. Tekin Paşa, sorar” Babamın etrafında neden dolandığınızı merak ediyorum” der. Misafir subay, “ Bakın bugün hayattayım, diğer arkadaşım da Avustralya’da yaşamaktadır. Babanız bize misafir gibi muamelede bulundu. Bugünümüzü ona borçluyuz. Çadırında bu asil muameleden sonra hicap duydum, bizzat babanıza söyleyemedim, fakat bizi esir alanlara işaretle anlatmıştım. Şimdi size buradan anlatıyorum. Çıkarmadan bir gün önce Limni Adası’nda bizlere hitap eden ordu komutanı “ Sakın Türklere esir düşmeyin, ölene kadar çarpışın. Türkler yamyamdır, sizi yerler” dedi. Bizler de o gün çadırda yeneceğimiz günü bekliyorduk. Ancak, Türklerle harp etmekle asil bir milleti yakından tanımış ve vatanları için ne büyük fedakârlıklara katlandıklarını görmüştük.”
    Tekin Paşa, hemen sordu” Babamın çadırındayken, neden etrafında dolaşıyordunuz, babamda bunu çok merak etmiş ama cevabını bulamamış.” Subay başını öne eğerek cevap verdi. “ Biz Türkleri yamyam olarak bildiğimiz için babanızın kuyruğu varmı? diye kuyruğunu arıyorduk. Bu cevap karşısında Tekin Paşa, kahkahalara boğulur. Daha sonra babasından kalan eşyaların içinde olan iki Anzak subayına ait fildişinden yapılmış dürbünü, incil’i ve tabancayı Anzak subayına verir. Bu durum karşısında subayın gözleri dolar ve boğazı düğümlenir konuşamaz, artık sözün bittiği yerdedir. Kahvelerini içerek, Türkiye’de yeni bir dost kazanmanın verdiği bir hazla ülkelerine gitmek üzere yola çıkarlar.
    --spoiler--
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük