Bugün... Çanakkale'de ilk 18 Mart'ım. Öğrendiğim o kadar çok şey var ki bu şehirde.
bugün, Benim de birçoğunuz gibi sadece haberlerden duydugum kadarıyla içim acırdı. içim ürperirdi. Fakat şuan öyle bi şehirdeyim, öyle bi tarihteyim ki.
18 mart, acı bir gündür. uğruna ağlanacak bir gündür. yapılan hiçbir tören, hiçbir gösteri bu güne deger degildir.
Şunu bilin ki, bugün gitseniz o mehmetçiklerin ''mahvolduğu'', vatanı uğruna mahvolduğu yere, hala topraktan mermi çıkmakta, hala topraktan el bombası çıkmakta. bugün çanakkale'nin içi buruk. bugün dinlediğimiz şarkılar metallica, hayko cepkin, ibrahim tatlıses değil. Bugün dinlediğimiz şarkılardan sadece ikisini önerebilirim şimdilik size.
- Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı alsancağı teslim etti allah'a ısmarladı...
- büyüttüm besledim asker eyledim gitti de gelmedi canan buna ne çare...
Elimizi koyup kalbimize, gittiğimizde onların şehit düştükleri yere, yemek yok su yok, en sıcak yaz, en soguk kış yaşanmış. bir yanda deniz bir yanda rüzgar, o mükemmel yerde üstlerine mermi yağmış, mermiye karşı durup, vatan için, bizim için.
acı bir şekilde...
en büyük parçaları bir yumruk kadar...
Öldüler. Ölmek denirse öldüler.
Gururla...
Mehmetçik gururla sunar...
Bize düşen bize sunduğu bu vatana sahip çıkmak, onlara sahip çıkmak.
sanırım bu onlara göre çok kolay bir iş, fakat bunu bile yapmaya eriniyoruz. üşeniyorum yataktan kalkmaya, onları anmaya.
neyse.
''Bastığın yerleri Toprak diyerek geçme, tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı...''
belki çok saçma cümleler oldu, fakat bir şeyler yazmak bile çok güç. dilerim ki bir gün burada yaşayabilme şansınız olur.