peder zickler'in bu konu ile ilgili bir yazısı vardır ki efsanedir. affına sığınarak paylaşıyorum. telif hakkı falan isterse veririm.
'' boş zamanlarımda interenetteki arkadaşlık sitelerine bakma fırsatım oldu. ve bu da karşıma en çok çıkan tip oldu. yonja'sıydı, sosyomat'ıydı, siberalem'di hepsinde üye olan kukulu canlıların götlerinin tavana tavana vurduğunu gördüm.
"ööle herkese cevap vermemmm"
"fotosuzlar gelmesin cevap vermemmm"
"salak salak mesajlar atmayin ya pis abazanlar!!!"
"hiçbişi aramiommm aradiiimi burdan bulacak kadar zavalli deilimmm"
ben gerçek hayatı yakalarken kızlar internette prenses olmuş da haberim yokmuş. bu bahsi geçen kızların da çoğunluğunun içi geçmiş domates misali gebeş, çirkin tipler olduğunu da gözlemledim.
evdeki baba baskısından dolayı dışarı çıkmaya korkan türk kızı, hayvanlık söz konusu olunca sonuna kadar, cinsellik ve duyguların açıklanması söz konusu olunca çekingen kalan çaresiz türk erkeğinden bir kaç tanışma mesajı alınca tüm dünyanın onun etrafında döndüğünü sanıyor. söz konusu türk kukusu bir anda dünyanın en değerli şeyi oluveriyor ve göt irtifa kazanmaya başlıyor. irtifa kazanan göt, kuku sahibi kişiye aslında olmadığı bir karakteri de kazandırıyor. kuku sahibi kız kişisi de pipi sahiplerinin hepsinin onun peşinde döndüğünü sanıyor ve böyle bir şeyler işte amına koyim sıkıldım.
en ufak bir tanışma mesajıyla karşısındaki yüzünü görmediği kişinin kendisini sikmeye veya tecavüz etmeye çalıştığı paranoyasına kapılan bakire türk kızının samimiyetsizliğine kızıyorum ben. sonra da gelip "yonja da tanışmak için atılan ilk mesaj" başlığında "ahahahayt gerizekalı bak bana nasıl mesaj atmış ayol ben sana bakar mıyım kukumu sana koklatır mıyım allahın malıııı, benim kukum altın gibidir bir kere" entrylerine kızıyorum ben.
kızdığım, insan olabilmekten önce kuku sahibi olduğuna kendilerini inandırmalarıdır, kukuları insanlıklarından her zaman önce gelecek bunların.''
