türkiye deki sağlık sistemi abd den daha iyi

entry6 galeri
    4.
  1. Bakanin dedigi beni ilgilendirmiyor. Ondan bagimsiz orada yasamayi hayal edenler icin söylüyorum. Amerikan saglik sisteminde özel saglik sigortaniz yoksa yandiginizin resmidir. Sistem kibar bir dille, "paran yoksa saglik satin alamazsin" der. Bilegi kirilan bir Türk bisikletcinin parasi olmadigi icin evde agrilar icinde iyilesmesini bekledigini biliyorum. Bizim ülkemiz bu anlamda nerdeyse sosyalist ülke sinifinda yer alır.
    http://www.dilokulubul.co...lkeler/amerika/saglik.asp

    --spoiler--

    "Amerikan Sağlık Sistemi

    Amerika dünyanın en pahalı sağlık sistemlerinden birine sahiptir ve 2004 yılı itibariyle gayri safi milli hasılasının %16.5'ini bu sektöre ayıracağı tahmin edilmektedir. Avrupa'da ise sağlığa harcanan ortalama %9.5'tir.

    Aradaki farkın büyük kısmı oldukça kârlı olan Amerikan ilaç sektörüne aittir: ilaç şirketleri yeni ve etkili ilaçlar geliştirmek için milyonlarca dolar harcar, doktorların motivasyonu çok yüksektir ve çok iyi ücret alırlar ve hastaneler dünyanın en iyi ekipmanlarıyla donanmıştır. Ancak dava açmak çok yaygındır ve sonuçta tıpla uğraşan bütün kişi ve kurumlar sigorta poliçelerine dikkat etmek zorunda kalmaktadır, bunun bedelini de hastalar öder.

    Sağlık sektörünün standartlarının bu kadar yüksek olmasına rağmen her vatandaşa aynı oranda ilgi gösterilememektedir. Devlet desteğinde olan iki tane sağlık sigortası vardır, Medicare (65 yaş üstü ve engelliler için) ve Medicaid (belli bir gelirin altındakiler için). Çok yaşlı veya çok fakir olmayan herkes sağlık giderlerini kendisi ödemek zorundadır. En iyi tedaviyi verecek olan kişisel sağlık sigortası ancak bunu kişisel geliriyle karşılayabilen veya karşılamaya razı olan bir şirkette iş bulacak kadar şanslı olan insanlara hitap eder. işten çıkarılmak çoğu zaman bütün ailenin bir gecede sağlık güvencesini yitirmesi anlamına gelir.

    Kredi kartınız yok diye hastanelere kabul edilmemeniz veya bir ambulansın sizi yol ortasında bırakıp gitmesi gibi bir durum söz konusu değildir ama yine de sağlık harcamalarına karşı sigortalanmış olmanız önemlidir. ABD'ye gitmek veya orada yaşamak konusunda verilen tavsiyelerin en mantıklısı eğer çok zengin değilseniz Amerikan toprağına ayak basmadan önce sigorta yaptırmış olmanız gerektiğidir. Öngörülemeyen bir acil durum sizi bir iki gün içinde iflas ettirebilir. Hastaneye kabul edilmek için 5.000 ila 15.000 Dolar depozito yatırmanız gerekir. Günlük yatak ücreti bile aşırıdır: özel oda tek başına günlük 1.000 Dolar kadar tutabilir ve bunun üstüne tedavi masrafları eklenir. Bazen hastaneler borçları toplama işini bu konuda uzman olan kişilere devreder ve onlar da sizi ülkenize kadar takip edip müşterilerinin parasını ister. Bir doktorla yarım saat süren bir muayene hiç test yaptırmasanız bile 300 dolardır.

    Eğer belirli ilaçları kullanmanız gereken bir hastalığınız varsa yanınızda yeterince ilaç götürmelisiniz. Amerika'da eczaneler yabancı reçetelerde yazan ilaçları vermez.

    Eğer ABD'ye eğitime ICEP aracılığıyla gidiyorsanız, sağlık sigortası eğitiminizin bir parçası olabilir. Bunu eğitim danışmanından öğrenebilir, haftalık sigorta bedelinin ne kadar olduğu konusunda bir fikir edinebilirsiniz. (Yaklaşık 10 dolardır).

    Ülkeye Girişte Sağlık Sınırlamaları

    ABD'ye hangi ülkeden geliyor olursanız olun giriş yaparken aşı olmanız gerekmez. Ancak ABD'de zaten mülteci olarak veya göçmen vizesiyle bulunan yabancılar yapılan sağlık tetkikinde HIV virüsü taşıyor veya AIDS (ya da başka bir bulaşıcı hastalık) hastası olduğu anlaşılırsa yeşil kart (yerleşme hakkı) verilmez. Yüz binlerce Amerikalının da zaten bu virüsü taşıyor olmasına rağmen çok mantıksız ve hiç de adilane olmayan bir şekilde HIV taşıyan yabancıların girişine izin verilmez. Giriş sırasında yanınızda HIV ve AIDS tedavisinde kullanılan ilaçlardan varsa bu, girişinizin engellenmesi için yeterlidir. Eğer HIV taşıyorsanız vizenizin yanında göstermek üzere bir muafiyet belgesi almalı ve böylece enfeksiyon belirtileri göstermediğinizi, tıbbi harcamaları karşılayacak paranız olduğunu ve ziyaretinizin 30 günü geçmeyeceğini kanıtlamalısınız.

    Tedavi

    ABD'de de Türkiye'de olduğu gibi her alanda uzmanlaşmış hekimler vardır. Özellikle şehirlerde jinekolog veya dermatolog gibi farklı uzmanlara görünmek yaygındır. Bir anne genelde kadın kliniğine gider, çocuklar çocuk kliniğine, vs. Çoğu doktor evde hastaya gitmez ama büyük şehirlerde özel birimler 100 ila 200 Dolar karşılığında evinize bir doktor gönderir.

    Maliyetini karşılayabilenler için ABD'de tıbbi bakımın kalitesi oldukça yüksektir. Ülke dünyanın en iyi hastaneleri ve tıbbi araştırma kurumları vardır. Genelde doktorların kendi muayenehanelerinde kendi test laboratuarları bile vardır, o yüzden test sonuçları kısa zamanda alınır. ABD'nin sürekli davaların açıldığı ortamında bir doktorun en büyük korkusu görevi kötüye kullandığı için hakkında dava açılmasıdır. O yüzden baş ağrısı ve baş dönmesi gibi şikayetlerle gittiğinizde bir iki gün istirahat vermekle yetinmeyecektir. En basit şikayet karşısında bile örnekler alıp bir dizi test yapar ve sorunun tam olarak ne olduğunu öğrenmeden sizi bırakmazlar. Kan ve kolesterol testlerinizi düzenli olarak yaptırmanız için sizi uyarırlar. Önleyici tıp, Amerikan sağlık sisteminin önemli bir özelliğidir.

    ABD'de hasta müşteridir ve tedaviden memnun kalmazsanız istediğiniz her yere gidebilirsiniz. Radyoda, televizyonda, dergilerde, süper marketlerde hep hastane reklamları yapılır. New York'taki bir hastane “size hayallerinizin doğumunu yaşatacağız” diye reklam yapmaktadır. Müşteri olarak seçme şansı sizindir ve bütün serbest piyasa sistemlerinde olduğu gibi bu durum aklınızı karıştırabilir. Amerika'daki en iyi hastaneler üniversitelere bağlı olarak aynı zamanda bir eğitim kurumu olarak çalışır. US News and World Report dergisi her yıl hastanelerin uzmanlıklara göre sıralandığı bir anket yapar. Internet adresinden bu anketleri okuyabilirsiniz (http://www.usnews.com ).

    Sağlık piyasasında müşteri olmanın en büyük faydası doktorların ne yaptıklarını ve ne önerdiklerini size her zaman söylemeleridir. Hiçbir zaman karanlıkta kalmazsınız veya sizi tedavinin karmaşık yönlerini bilmeniz gerekmediğini düşünen bir doktor tarafından size patronluk taslanmaz. Randevu almak da oldukça kolaydır ve doktor her hastaya yeterince zaman ayırabilir.

    Tedavi sone erdiğinde veya hastaneden çıkarken size ayrıntılı bir fatura verilir. Ücretler oldukça yüksektir: danışma 200 Dolar, laboratuar testi 100 Dolar, antibiyotik 50 Dolar'dır. Bütün faturaları ödemeden önce sigorta şirketinize gönderin ve eğer tedavinizi kendiniz karşılıyorsanız faturayı iyice gözden geçirin. Hastanelerde sık sık hata yaparlar ve almadığınız bir tedavinin ücretini ödemek zorunda kalabilirsiniz.

    Acil Durumlar

    Acil numarası 911'dir. Bu numara hem polisi devreye geçirir hem de ambulansları. Çoğu şehirde 100 veya 200 Dolar'a tutabileceğiniz özel ambulanslar vardır ve bunlar hastanenin göndereceği ambulanstan daha çabuk gelir. Bu ücreti de sigortanız karşılayabilir. Hastanelerde acil servisler vardır. Ambulanslar yasa gereği sizi hastaneye götürmek zorundadır, kredi kartı olmadığı için yol ortasında ölüme terk edilen trafik kazası kurbanları hakkında anlatılan korku hikayelerinin gerçekle ilgisi yoktur.

    Basit Şikayetler

    Daha basit şikayetler, testler ve teşhisler için şehir merkezlerinde veya alışveriş merkezlerinde yerleşik “acil bakım merkezleri” vardır. Ödemeler o anda yapılır ama bazıları sigortanın ödemesini bekleyebilir.

    Diş Bakımı

    ABD'de dişçilik oldukça ilerlemiş bir bilimdir. Hiç acı hissetmezsiniz ama dişçiniz dişlerinizdeki çürükleri görünce çığlık atabilir (Amerikalıların dişleri de dişçileri gibi dünyanın en iyisidir) ve sizi ortodontiste güzellik bakımı için gönderebilir.

    Eğer ABD'de bir yıldan fazla kalmayı düşünüyorsanız gitmeden önce dişlerinizi kontrol ettirin ve yanınıza sonuçların bir kopyasını alın. Eğer tedavi görmeniz gerekirse bu size hem zaman kazandırır hem de paradan tasarruf ettirir.

    Toplu Sağlık Organizasyonları

    Sağlık Koruma Organizasyonları (HMO'lar) devletten işverenlere, hastanelere ve sigorta şirketlerine çok farklı kurum tarafından desteklenen toplu sağlık planlarıdır. Bağımsız veya bir hastaneye bağlı olabilirler ama genelde oldukça ayrı hareket ederler, kendi klinikleri kendi doktorları ve hemşireleri vardır. Son 15 yılda sayıları oldukça artmıştır ve şimdi yılda 30 milyon hastaya bakım sağlamaktadır. Bütün tıbbi harcamalar aylık taksitler halinde ödenir ve bunlar genelde sigorta ücretlerinden daha düşüktür. Sigortalardan daha ucuz olmakla beraber HMO'lar daha sınırlı tıbbi bakım sunar. Örneğin onaylanmış doktorların bir listesinin içinden siz bir tanesini seçmek zorunda kalırsınız.

    Tercihli Sağlık Organizasyonları (PPO'lar) da yaklaşık aynı çizgidedir ama sigorta şirketleri ve tıp dernekleriyle daha ucuza hizmet vermek amacıyla daha yakın bir işbirliği içindedirler.

    Sigorta

    ABD'de tedavi masrafları çok yüksek olduğu için Türkiye'deki pek çok sigorta şirketi uzun süre Amerika'da bulunacak kişileri sigorta etmeye yanaşmaz. Onun yerine Blue Cross gibi göçmenler veya seyahat edenler konusunda uzmanlaşmış bir ABD şirketinden sigorta olmanızı tavsiye ederiz.

    Bazı göçmenler sigorta yaptırarak hayat boyu bedel ödemektense hastalanırlarsa tedavi masrafını ödemeyi tercih eder ve sigorta yaptırmama riskini göze alır. Ancak bu çok da akıllıca bir hareket değildir. Amerika'da tedavi masrafları sizi mali olarak çökertebilir. ABD'de bulunduğunuz her dönemde sigortalı olmanızda fayda vardır. Acil bir durum için hazırlık yapmak size hastalıklı bir düşünce gibi gelebilir ama “sağlıklı” bir insanı hastanelik etmek ve bunun getireceği maliyeti yüklemek için bir kaza veya gıda zehirlenmesi yeterlidir.

    Maliyetler

    Sağlık sigortası oldukça karmaşık bir olay olduğu için “tipik” poliçeyi tanımlamak zordur. Nerede yaşayacağınız, yaşınız, daha önceki rahatsızlıklarınız, kaç çocuğunuz olduğu veya sigara içip içmediğiniz gibi pek çok faktöre bağlı olarak maiyet değişir.

    Bir ABD sigorta şirketinden alabileceğiniz tipik sigorta poliçesine göre 25 ila 34 yaşları arasında 18 yaşın altında iki çocuğu olan bir çift aylık 180 Dolar ve her çocuk için fazladan 34 Dolar öder. Poliçenin 100 Dolarlık bir alt sınırı vardır ve 100 ila 50.000 Dolar arasındaki harcamaların %80'i karşılanır. 50.000 ila 100.000 Dolar arasındaki harcamaların tamamı karşılanır ve bazı durumlarda bu bir milyon Dolara kadar uzanır. Doğum, diş bakımı veya göz sağlığı gibi seçmeli ilaveler de yapılabilir. Hastanede beş gün yattıktan sonra (ülkenize dönebilmeniz için) en fazla 10.000 Dolarlık bir tahliye bedeli ödenir. "
    --spoiler--
    0 ...