bir işletmenin çalışanına verdiği değer, elemanlarına sunduğu imkanlardan ve yedirdiği yemekten anlaşılırmış düşüncesine bakılırsa çalışanına zerre değer vermeyen avrupanın en büyük fabrikasıdır. işe girene kadar türlü sınav ve mülakatların yapıldığı, durmadan çalışılan, işin hiç sakinleşmediği, normal, insani boyutlara gelmediği, insanın huzurunu bozan, sinir stres sahibi yapan en büyük fabrikadır. bazılarına göre burada hayat çok güzelken bazılarına işkence gelir. bu da çalışılmış olan bölümden ileri gelmektedir. eğer zamanla yarışılan, herkesin işinin acil olduğu ithalat ve ihracat bölümündeyseniz gerginlikten ikiye ayrılacak kıvama geliyorsunuz. daha 3 aylık eleman olmama rağmen istifa ettim ama kabul edilmedi. bakalım nereye kadar gidecek. gittiği yere kadar diyoruz efendim.
ayrıca eklemeden geçemeyeceğim en önemli nokta ise işe alındıktan sonra belli bir eğitimden geçmeden direkt olarak sizi işin içine atarlar burada. tıpkı yüzme bilmeyen bir insanı denizin ortasında en derine atmak gibidir. ciddi ölçüde deneye deneye öğrenirsin burada işi.
hem başımıza icat çıkarmayın eskiden eğitim mi varmış değil mi efendim?