bir nevi doğruluk payı vardır.
şöyle ki, korkuların hayatımıza yön verdiği hepimizce bilinen bir gerçektir. * ve hangi duygu baskınsa o duygu yönetir bizi. şiddet görmüş bir kadının korkması kadar doğal birşey olamaz. ve de kendini değersiz hissetmesi...
bu minvalde bu kadınların kendilerini kontrol edebilecekleri farkındalığa ulaşmaları gerekir ki bu kaderden kurtulabilsinler. peki bu kadınların yüzde kaçı bunu kendi başına başarabilir? zaten bunu başarabilecek gücü olsa o durumda olmazdı ki.
yani özetle, korktuğunu çeker bu tür hayat tecrübesi yaşayan insanlar. aslında hepimiz çekeriz korktuğumuz şeyi hayatımıza. ama bunların ki hemen her gün gazetelere haber olur. "ilk kocasından şiddet gördüğü için boşanan y.z ikinci evliliğinde de dayaktan kurtulamadı".
korkularından ve o kaderi pekiştiren düşünce formundan kurtulmadıkça değişmeyecek de.