11.sınıftan yıllığıma da not düşülmüş ufak bir olayı sizlere aktarmak isterim. Hani derler rezil de olduk vezirde. işte bu rezilliğin dibiydi.
Kadro yoksunu okulumuz dolayısıyla yeni seneye yeni bir almanca hocasıyla başlıyoruz. Hafif sarışın bir bayan. Sonradan boyatmış belli. ipleri elinde tutmak istiyor. doğal olarak bir baskınlık kurma çabaları hakim sınıf içerisinde öğretmen tarafından. ilk ders tanışmadır, bu bellidir. herkes ayağa kalkar adını soyadını nerden geldiğini söyler oturur. ardından tanışma faslı biter ne hikmetse dersin bitimine daha çok vardır ve hoca şu cümleyi kurar:
- Derse geçeyim ben o zaman
+Hayııııır ( hep bir ağızdan )
- Ne yapacağız daha 20 dakika var?
+Konuşalım hocam sohbet edelim.
- iyi madem konuşalım hadi konu bulun.
Hay ağzıma sıçalar da o soruyu sormasam. Pek de atılgan biri değilimdir aslında fakat ne oldu bilemem birden hocaya şu soruyu yönelttim:
+HOCAM! Evcil hayvanınız var mı ?
- Ne alaka oğlum niye sordun?
+Hiiç benim var da o yüzden.
- Kaplumbağam var bir tane senin neyin var?
+KUŞUM VAR HOCAM.ADI DA LiMON.
Benim söylediğim gerçekten muhabbet kuşumun olması. Fakat ergenliğe yeni girmiş sınıf arkadaşlarımın katıla katıla gülmesi üzerine benim durum vahimleşiyor. Yetmezmiş gibi birde arkadan:
+ Ötüyo mu lan ahahahahaha!
Gibi bir soru yöneltilince işler sarpa sarıyor tabi.
11 yıllık eğitim - öğretim hayatımın ilk azarını, küçük düşürülmesini o anda yaşıyorum. Bütün masumluğumla kurduğum cümlem ergenlik ateşi yeni yeni alevlenen arkadaşlarım yüzünden nelere yol açıyor. Tabi ben böyle biri olmadığımdan ertesi gün gidip özrümü diliyorum ve olayı tatlıya bağlıyoruz.
Fakat o bir günlük müddette nasıl beddua ettiysem artık bilemiyorum. Kadın olayın ardından 2 ay sonra eşinden boşanıyor ve işinden de istifa ediyor.
Eğer denk gelirse bu yazıma, kendisinden tekrar özür diliyorum kötü dileklerimden dolayı.