ya aslında seviyorum. seviyorum ama kendimi; ''fıstık benim olucak, vurucam kırbacı, vurucam kırbacı'' deyu gıcıklık eden şişkonun karşısındaki sezercik gibi hissediyorum.
memleketin sırtına binmiş bir sürü godaman, vuruyor kırbacı vuruyor kırbacı... şırrak, şırrrraaak! o iniyor, öbürü biniyor. inim inim inliyor caanım memleket. herkes sıraya geçmiş, bi de biz biniversek şu fıstığın sırtına deyu hevesleniyor. az bi nefes aldırın layn!
ortaokuldan tanıdığım düşük zeka seviyeli tipitoşların; maltepe dersanesi sponsorluğunda, yıllar sonra avukat, diş hekimi cart-curt olduklarını gördüğümden kelli sezercik modundayım. ben de diyordum ki; ''ulan bu gerzekler niye böyle mankafalarını kaldırmıyorlar defterden kitaptan. niye ispitçilik filan yapıyorlar müdür muavinine. öğretmenler gününde, en gıcık üğretmene, nasıy da yağlı ballı hediyeler getiriyorlar?'' meğer hepsi fıstığı kırbaçlama derdindeymiş.
evet... fıstığı dombili godaman bebesine kaptıran sezerciğim ben... nasıldı lan filmin sonu?