redhack

entry601 galeri video7
    229.
  1. Yazar Eren erdem 20 şubat tarihinde kendileri hakkında bir yazı yazmıştır.

    Herkes onlara farklı isimlerle hitap ediyor. Kendilerine Redhack diyorlar. Ezber Bozanlar’ın sunucusu “ibrahim Horuz” Kızıl Kırıcılar diyor, “Redhack kitabının yazarı Orhan Gökdemir, Sanal alemin Münir Özkul’ları diyor...”
    Ben, “klavyeli Ebuzer’ler diyorum.” Servet ve mülk sahiplerinin bozguncu saltanarını ıpratan eylemleriyle “terörist olarak tanımlanmış” bir hacker grubu.
    Malumunuz, dün; tarihlerinde ilk kez Ezber Bozanlar’da konuştular. Redhack, sağolsun beni kırmadı ve programa katıldı...
    Redhack neler söyledi?
    Redhack grubu; “sosyalist olduğunu, sosyalizmin öngördüğü mücadelenin parçası olduğunu ifade etti. Aynı zamanda, çok sayıda iç ve dış hack eylemi yaptıklarını, ezilenlerin davasını savunduklarını ifade ettiler...”
    Çok çarpıcı bir açıklama yaptılar. “iç ve Dış işlerini yıkacak belgeler var elimizde. Çoğunu yayınladık, 25 Şubat’ta bize açılan dava akabinde, gerekeni yapacağız...”
    25 Şubat’ta bir davaları var. Redhack üyesi olmadığı bizzat Redhack tarafından duyurulan gençler yargılanıyor. Redhack bu konuda kızgın. Onlar hep kızgın...
    Don Kişot, Robin Hood, Spartaküs, Münir Özkul. Her ne derseniz artık...
    Programda, RED filminin yönetmeni Mustafa Kenan Aybastı’da vardı. Filmin engellemelere rağmen yayınlandığını, istanbul’luların Kadıköy’de ki Nazım Hikmet Kültür merkezinde, her gün 17:00 ve 20:30 saatlerinde bu filmi izleyebileceğini duyurdu.
    Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan. Nam-ı diğer; eski teröristlerimiz. Devletin “kirli ağzında terörist diye damgalanmış gazeteciler. Wikileaks-Sızıntı kitabının yazarları. Onlar da, Redhack’e önemli sorular sordular...
    Kısacası “Devletin terörist dediği bir topluluk ile” ulusal kanal müzakeresi yapmış olduk. Gerçi biz burda “terörün yanındaydık(!)” Her gün artan emperyalist ve faşist saldırganlık karşısında, saldıranların ipliğini pazara çıkartan faaliyetlerin, terörizm olarak tanımlanması karşısında ki şaşkınlığımızı göstermeye çalıştık...
    Öyle ya, ABD’nin terör tanımlarına baktığımızda, gerçek teröristlerin; bugün, servet ve iktidar sahibi olduğunu, mazlumların da bu etiketle etiketlendiğini görüyoruz. Öyle, garip.
    Davalarında ben de varım
    Kızıl Kırıcılar; geçimlerini sağladıklarını, lakin çoğu kez günlerce çay paraları dahi olmadan sistemleri çökerttiklerini belirttiler. Yani biz “alttakilerdeniz” dediler. Refah sofralarında, sultan sofralarında oturmadık dediler. Derdimiz eğlenmek değil, eğlendirmek te değil. Tümüyle “halka hizmet” dediler.
    Öyledir. Halka hizmet sloganıyla yola çıkmış iktidarların yarattığı hezimet, halkın kafasını o kadar bulandırmış ki, kimin yanında olduğunu seçemez hale gelmiş insanlarımız...
    Evet, eşitlik ve özgürlük sloganının arkasına düşmüş herkesin, bugün sistemler tarafından ne denli sert bir muameleye tabi tutulacağı çok açıktır.
    Bu yüzden, en azından “susturulmaya çalışanların sesi” olmaya çalıştık.
    Ezber Bozanlar, “sistemin saldırdığı her gücün yanındadır.” Bu programa, gündemi kırıp geçirecek konuklar alacağız. Ortadoğu’nun önemli liderleri yakında konuğumuz olacak. Gündem değişecek...
    En azından, mazlumun, ezilenin yanında durma gayreti, umuyorum bir güzel bir netice üretecektir.
    Redhack ile ilgili gelişmeleri, ilerleyen günlerde sizlere duyurmaya devam edeceğim. 25 Şubat’ta davalarına katılacağım. Bu arkadaşların yaptığı işin öneminin farkında olan herkesi beklerim.
    Umuyorum ki, herkesin; eşit ve hür yaşayacağı yarınları görebiliriz. Emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelenin bayraklaştığı zamanları yaşayabiliriz.
    Allah, hayırlısını nasip etsin...
    (Yazar Orhan Gökdemir’in Redhack adlı kitabına göz atmanızı öneririm...)
    0 ...