bazı çevrelerce aleviliğin başlangıcı kabul edilmektedir. peki bu böyle midir? bir tarihçi olarak bazı değerlendirmelerde bulunalım.
isyanı ilk olarak sosyal ve dini boyutlarıyla incelemek gerekiyor. ilk olarak şunu söylemek gerekir ki bu isyan sebepleri bakımında dini bir isyan değildir. selçuklu yönetiminden rahatsızlık duyan türkmenlerin selçuklu yönetimine bir başkaldırısıdır. isyan sunnilere karşı girişilen bir hareket değildir bunu da babai isyanına katılanların sunni halka herhangi bir zarar verme girişimi olmamasından rahatlıkla anlayabiliriz.
isyanın önderleri baba ishak ve ilyas'a baktığımız zaman bu kişilerin anadoludaki türkmenler arasında oldukça yaygın olan mehdi inancından yararlandıklarını görüyoruz. isyanın bastırılmasının ardından babailere gönül veren ve mehdi inancına sahip türkmenler anadolu'da heteredoks islam'ın temelini atmışlardır. yani isyan sonuçları bakımından dini bir isyan olarak ele alınabilir.
16. yüzyıla geldiğimizde ise karşımıza safevi-osmanlı çekişmesi çıkıyor. safeviler kuruluşlarında sunni olsalar da daha sonra şiileşmişlerdir. şah ismail'den önce babası haydar anadolu'daki türkmenler tarafından mehdi olarak görülmüştür. bu da şah ismail'in işini kolaylaştırmıştır. zatenmehdi inancına sahip bulunan türkmenler'e mehdi olduğunu kabul ettirmesi zor olmamıştır. kendisine ali'nin ruhunun zuhül ettiğini söylerek ali=tanrı=şah ismail gibi bir inancı türkmenlerin arasına sokmuştur.
işte tam bu aşamada aleviliğin doğuşunu görüyoruz. anadolu'daki heteredoks çevrelerde şah ismail'den evvel hz. ali kültü bulunmuyordu. bu kült şah ismail ile birlikte heteredok çevrelere girdi ve heteredoks islam çevreleri kızılbaş oldular.
kızılbaş kelimesi osmanlı döneminde her zaman için hakaret içeren bir kelime olarak kullanıldı. zındıklık ve kafirlikle eşdeğer görüldü ve adı kötüye çıktı. kızılbaşlar daha sonra kendilerine ''alevi'' yani ali'yi sevenler dediler ve günümüzde de hala bu isim kullanılmaktadır.