tanıma dair: kişi aklını yaşamla uzlaştırmak için sebep sonuç, sonuçtan oluşan sebep, ilişkisi üzerinden hareketlendirir ve bu yolla düşüncesini şekillendirir. başlığa dair düşüncem: "geçmişte uygar ülkelerin, maddi imkanlara sahip olmayan barbar\ilkel toplulukların egemenliği altına yaşama nedenleri, incelemeye ve sorgulanmaya değerdir. ilkel insanların istila ettikleri topraklar ve istila edilen topraklarından göçmek zorunda kalan bireyler, kavimler hep bir göç içindeydiler. ve göç ettikleri yerler genelikle yine uygar insanların inanç bağıyla oluşturdukları belirli bir kültüre sahip ülkelerdi. öte yandan ilkel medeniyetler güçlerini elinde bulundurmak adına yüksek kültür düzeyine erişmek zorundaydılar. medeniyetlerin kültür düzeyine yükselmeleri evrendeki birliğin ve düzenin kaynağı ilahi yaratıcının varlığını birleştirici olarak kabullenmelerine bağlıydı. ki medeni, ülkelerin hemen hepsi semavi bir din'in çatısı altında veya kitap indirilmiş peygamber gönderilmiş medeniyetlerdi. yine iyice araştırıldığında kültür düzeyinden cehalet seviyesine gerileyen medeniyetlerin hemen hepsi rahat yaşam tarzlarından başlayarak akla önem verip yaşamlarını kişisel inanç düzeyinde şekillendirip kendi elleriyle yaptıklarına tapmalarına kadar ve her seferinde tutarsız dengesiz bir ahlak biçimini benimsemeleri, sürekli savaş ve göç halinde olmaları, ölüm korkusunu içselleştirmeleri, sosyolojik, psikolojik bozulmalara, coğrafi parçalanmalara neden oluyordu. bu karışıklığı veya yoldan çıkmışlığı düzene sokan ve tekrardan birleştirerek yerleşik düzeni sağlayan semavi dinlerin "bir"lik, "tek"lik ve kutsal kitaplar ışığında yol gösterici toparlayıcı olmasındandır. toprak savaşları, dinlerin savaşı değil, aksine bozulan düzeni/uygarlığı iyileştirme adına sığınılacak bir çatıdır. din: "insanın anlamakta güçlük çektiği manevi yaşantılar ve yaratıcı ile ilgili olarak inanca dayalı bilgiler vermenin yanı sıra insanın bu bilgiler doğrultusunda insanın yaşama dair neleri yapması gerektiğine dair kutsal kitaplar ve peygamberlerin söz ve tutumlarını açıklar." ve insanlar ilahi inancı kabul edip etmemeleri konusunda hür ve serbest bırakılmıştır. din, bu bağlamda evren'in içinde yaşayan insanları bilinçli bir kültür seviyesine yükselten ve yaşama empoze eden dengeleyici birleştirici bir güç'tür.