Ve öyle, Rablarının cemalini isteyerek, sabah ve akşam ona dua edenleri ve zikir edenleri yanından kovayım deme. Sana onların hesabından bir şey yok. Senin hesabından da onlara bir şey yok ki, biçareleri kovup da zalimlerden olacaksın. (Enam Sûresi, 52).
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Cenab-ı Hakkı zikreden bir topluma uğradı. Buyurdu ki: Ey zikreden cemaat, sizler bir cemaatsiniz ki, Cenab-ı Hak: Sabah akşam Beni zikreden kimselerle sen de otur, nefsinin onlarla beraber olmasında sabret, ayeti kerimesini sizin sebebinizle inzal buyurdu, diye o cemaati taltif etmiştir.
Hazreti Resulullah (s.a.v.) Efendimize müracaat ederek, nakli yeteri kadar kabullenemeyip aklın dini tertiplerinin etkisinden kurtulamayan ashâbın bazıları ibn Reveha çok zikir meclisi kuruyor, ashâb-ı toplayıp zikir yaptırıyor diye şikayet ettiler. Hazreti Resulullah (s.a.v.) Efendimiz: ALLAH ibn Revaha'ya rahmeti ile muamele etsin. Çünkü ALLAHın meleklerine karşı övündüğü zikir meclisini seviyor buyurdu.