taştan yumuşak, necasetten ırak ne buldunsa yiyecen hacı. bazı yemeklere damak tadının alışması için sevmeye sevmeye de olsa 3-4 sefer o yemekleri yiyerek onlara şans verilmesi lazım. sonradan tatları güzelleşiyor.
mesela, hayatında hiç maydanoz yememiş bir insan için maydanozun tadı tek kelime ile iğrençtir. tabi biz milletçe maydanozu salatalarımızda, yemeklerimizde bolca kullandığımız ve çocukluktan alıştığımız için bize göre maydanoz çok lezzetli. onu hiç denememiş, bir şans vermemiş olsaydık bu tadı asla alamayacaktık.
yemek seçmek, şans vermemek ve ön yargı demektir. ne kaçırdığını hiç mi hiç bilmemek demektir.
aslında böyle insanların hali, onlarla bir yola yada bir tatile çıkınca ve özellikle de yabancı bir memlekete gidince acınası bir hal alır. yemek için bir şeyler bulmakta çok zorlanır bunlar ve çoğu zaman bu müşkülpesentliklerinden dolayı aç kalırlar. sonunda bir kuru ekmeğe, bisküviye, hazır keke ve sair tırıvırı bir yiyeceğe talim ederler. mis gibi kiremitte alabalık dururken, top kek yerler. yazık günahtır bunlara.