Mesleğe başladığımın ikinci nöbeti, gece iki sıraları, bir anne, bir baba, üç yaşında bir velet, ellerinde birisi yarım diğeri bütün iki adet yaprakla acil servise geldiler.
ben: buyrun ne şikayetiniz var?
baba: hocam bizim yaramaz bu yapraklardan yemiş, biz de birini aldık geldik.
ben: hmm, peki gerçek bitki mi, plastik falan değil di mi?
baba: yok hocam saksı bitkisi işte.
ben yaprağı aldım evirip çeviriyorum elimde, bir an çocuğa baktım cin gibi bi de adama baktım, yüzü bi garip,
baba: hocam zaten sorun çocukta değil bende.
ben: nasıl yani?
baba: çocuk yedikten sonra acaba ona bir şey olur mu diye bi tane de ben yedim, çocuğun bişeyi yok ama benim karnım ağrıyo!
o anda anne ile göz göze geldim,
anne: ben dedim bu gerizekalıya hocam ama dinlemedi, yedi yaprağı!
baba: ayten ayıp oluyo ama!
anne: ne ayıbı, ettin gecemin içine!
ben gülmemek için kendimi zor tutarken bir yandan da babaya serum yapılması için müdahaleye yönlendirdim. yarım saat sonra da mutlu mesut gittiler evlerine.