ateizm

entry1222 galeri video6
    575.
  1. "yaratıcı"ya ya da metafizik olarak nitelendireilebilecek hiçbir öğeye inanmama, tümden reddetme hali...

    Öncelikle, inanç ya da inançsızlık tamamen basit bir tercih meselesidir. "Parayı hangi elimde tutuyorum bil bakalım?" sorusunu, iki elini de yumruk şeklinde sıkıp kapatarak bize soran birinin rasgele sağ ya da sol elini tercih etmekten çok da farklı değildir yani. Başlangıçta öylesine (ya da zorunlu) bir tercih olan bu durum, zamanla "içsel sorgulamalarla" yıpranır ya da daha da kuvvetlenir.

    Eğer inançlı biriyseniz, yaptığınız sorgulamalar, kendinize sunduğunuz argümanlar sizi inancınızı pekiştirmeye sevk edebilir. Bu pekişme halini haladın gittikçe kalınlaşmasına benzetebiliriz. Belli bir raddeye geldikten sonra, halatınız kopmaz; bazen ufak tefek darbeler alsa da... Yaptığınız sorgulamalar ve kendinize sunduğunuz argümanlar sizi aksi yöne de sevk edebilir, eğer kendi içinizde çelişkiye düşer ya da tatmin olmazsanız... Bu durumdaki kişinin de yavaş yavaş inançsızlığa kayması kuvvetle muhtemeldir.

    Bu süreç, ilk başta "inançsız" olmayı seçmiş birisi için de birebir aynı şekilde ilerleyecektir. Ya "inançsızlığınızı" git gide pekiştireceksinizdir, ya da tatmin olmayıp inanmayı seçeceksinizdir.

    Kısaca, ister inançlı olsun, ister inançsız; herkes ama herkes en başta yaptığı tercihini mantıklı bir zemine oturtabilir kendince... Akıl ve bilim elbette ki çok çok değerlidir ama adı üstünde bu bir "inanç" meselesidir, tercih meselesidir. Tarafların bilim kılıcını kuşanıp da birbirine saldırması kör dövüşünden öteye geçmez.

    Yazımı, benim inanç konusundaki tercihimde yol gösterici olan ve Hz. Ali'ye atfedilen bir rivayetle bitireyim. Belki size göre böyle bir olay hiç yaşanmamıştır, hatta belki Hz. Ali diye biri hiç var olmamıştır ve uydurmadır. istediğiniz gibi düşünebilirsiniz. Dedim ya, tercih meselesi:

    Bir gün bir müşrik (kafir, ateist, putperest ya da adı herneyse) Hz. Ali'nin yanına sokulmuş ve sormuş. "Ya Ali, Muhammed size bir din getirdi. Allah diye birşeyden bahseder ki ne gördük ne de bildik. Siz Muhammed'in bu dediklerine iman ettiniz: Namaz kılıyorsunuz, oruç tutuyorsunuz...vs Hatta bundan gayrı kendinizi bazı dünya nimetlerinden de uzak tutuyorsunuz. Ne için: Hiç görmediğiniz, duymadığınız Allah böyle istiyor diye... Ve o Allah size Cenneti, bize de cehennemi vaad ediyor diye... Hiç düşündün mü ya Ali? Ya Allah yoksa? Ya cennet-cehennem yoksa? Söylenen onca mükafat, onca ceza hepsi birer uydurmaysa? Hiç düşündün mü, ya ben haklıysam?"

    Hz. Ali cevap vermiş vakurluğunu hiç bozmadan. "Evet" demiş... "Sen haklıysan benim bunca geyretim nafile. Olmayan birşey için kendimi bir nebze kısıtlamış olurum. Ama hepsi bu, daha fazlası değil. Peki, sen hiç düşündün mü, ya ben haklıysam? Senin halin nice olur?"

    .....Ben Hz. Ali'nin haklı olduğuna inanmayı tercih ettim ömrüm boyunca. Böyle de devam etmek istiyorum tercihime eğer inandığım Allah da izin verirse... Siz de ister Hz. Ali'nin haklı olduğuna inanın, ister ona o soruları sorana... Ama tercihiniz ne olursa olsun, karşınızdakini hor görmeyin, küçümsemeyin. Herkesin dinlemeye değer bir hikayesi vardır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük