Sabah gittim kahvaltı etmeye,
devam ediyordum laklak etmeye,
birden çıktın pataküte,
ne de güzelsin atakent halkalılı kız.
üstünde vardı güzel bir iş elbisesi,
o sırada getirdi garson kıymalı böreği,
yanındaki arkadaşın sigara içelim mi dedi,
yanıma da geldin atakent halkalılı kız.
yanımdakiler başladı siksoklu konuşmaya,
entel takıldım, kendimi ayırırcasına,
topuğun hayvan kadarmış, boyun da azmış ama,
burnuna kurban senin atakent halkalılı kız.
hesabı istedi yanındaki sarımtrak mahlukat,
ben de pek bi şey yapamadım, hakikat;
hemen de kalktın sanki kaçıyor saat,
sanki biraz da büyüktün benden atakent halkalılı kız.