anlaşılan o ki, kafaları karıştıran proje olmuştur. fakat bu kafalar söyküye karşı büyük önyargı beslediklerinden ve en başından beri karışmaya meyilli olduklarından mı karışmıştır yoksa başka nedenlerden mi bilinmez. he çok mu önemlidir? yoo. herkesin kendi fikridir, evet. sadece işin doğrudan içinde biri olarak, bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim.
1- söykü ekibi kimlerden oluşuyor ki bu adamlar sözlük yazarlarının yazdığı öyküleri eleme-yayınlama hakkına sahip oluyorlar?
e cevap çok basit. söykü ekibi, uludağ sözlük yazarlarından oluşuyor. normal, bildiğimiz sözlük yazarlarından. kimden oluşacaktı be arkadaşım? kim olsun isterdin, kimi getirtelim sana? experimental fikriydi en başında. zamanla bu fikre, oluşuma destek olan insanlarla yola devam edildi. küçük bir topluluk tarafından, hatta sen mutlu ol, belki de tamamen "vasıfsız" insanlardan oluşuyor. ne farkedecek? yahu sonuçta bu bir oluşum. bir fikir. dünyadaki büyük küçük tüm fikirler-projeler gibi temsilcileri, yoldaşları, destekleyenleri, desteklemeyenleri var. sözlükte başladı, sözlük yazarlarının naçizane fikir alışverişleriyle devam ediyor. tamam sevmezsin, öykü göndermezsin, gelen öykülere "bu öykü mü ki yaa ahahahaha" der, dalga geçersin. ama durmadan, kendini paralaya paralaya "bu adamlar önce türkçe konuşmayı öğrensin de sonra ekip kursunlar" veyahut "onlar kim ya? hayır bir söylesene kim onlar? bu hakkı nasıl buluyorlar kendilerinde? hayır kim onlar yaa!" demeye devam edersen, üzgünüm ki seni tatmin edecek bir cevap bulamazsın. zira öncesinde de dediğim gibi normal, hatta belki de vasıfsız insanlar. ne yazık ki söykü yazarlarından engelsiz öyküler projesi de, yardımcı olmak isteyen yazarların göndereceği öyküler ve yine "normal" ekip insanlarının fikir alışverişiyle bir sonuca varacak. elimizden gelen budur.
2- neşeli öyküler mi? ne alaka ya?
şöyle. söykü dergisinin en başından beri bir konsepti oldu. kimileri karşı çıktı konsept olayına, hayal gücünü kısıtlar dedi. kimileri memnun kaldı bu uygulamadan. sonuç olarak, her sayıda bir konu belirledik ki ekip üyeleri kendilerince değerlendirme yaptıklarında, kıstaslarından biri de "konuya bağlılık" olsundu. öyküler daha seçilebilir olsundu. daha objektif olunabilsindi.
projemizde ise amaç engellilere destek olabilmek ve bizler bunu yalnızca maddi anlamda değil manevi anlamda da başarmak istedik. sadece engellilerin değil, dünyadaki herkesin bir damla umut peşinde savrulduğuna ve yine istisnasız herkesin küçük mutluluklara ihtiyacı olabileceğine inandık. yoksa arka fona hüzünlü bir müzik koymak kolaydı. iyi hissettirmek istedik. yoksa "neşeli" dendiğinde aklımıza gelen görüntü mutluluktan halay çeken insanlar filan değildi.
ama yine de bu böyle olmamalı diyorsanız, her türlü fikir alışverişine açığız biz.
3- bu proje sonunda elde edilecek miktarın tamamının engellilere fayda sağlayacağını nereden bilelim?
yani şuna cevap vermek bile zoruma gidiyor ya neyse.
kafanızda tek bir soru işareti kalmayana kadar kanıtlanacaktır her şey zaten. her şeyin yolu yordamı, hesabı kitabı ve en önemlisi hukuku var arkadaşlar.
umarız son damlasına kadar engelliler yararına yapılacak bu proje başarı ile sonuçlanır.
bu gerçekten güzel olacak!
desteklerinizi esirgemeyin.