son yıllarda kadınların hayatını kolaylaştıran en mükemmel icat.
şimdi size o uygulamayı yarılayan biri olarak deneyimlerimi paylaşacağım.
neden mi? çünkü çok sıkıldım. annem öyle bir geçer zamankiyi izliyor. ben de yazacak bir şey bulamadım diğer bayan arkadaşlarımı bu konu hakkında bilgilendireyim dedim. zaten eminim sizin de çok ihtiyacınız vardır benim bu deneyimlerimi okumaya.
öncelikle bu işte ucuza kaçmak yok. ucuza kapatiyim derken bu sefer sağlığınızla uğraşırsınız. genelde hastaneleri veya tıp merkezlerini keşfedin. mesela küçük bir hastane boyutunda bir tıp merkezi olabilir.
makinesi en önemli noktamız. alexandrite burda kilit noktamız. ama tabiki alexandrite'ın da türleri var. o türler de sizin kıl yapınıza göre belirlenecek.
gideceğiniz sağlık kurumuna (lütfen güzellik salonu olmasın) toplam ücret üzerinden değil de seans üzerinden ücret sisteminde anlaşın. oldu ki beğenmediniz, lazeri uygulayan görevliden hoşlanmadınız en basit olarak, başka bir yere devam edebilirsiniz.
"sinek ısırığı kadar", "ayol ağda nın milyonda biri kadar acıyor" "lastik vuruşu" gibi benzetmelere sakın inanmayın. çünkü gayette zıp zıp zıplatıyor sedyede yatarken. hatta "emine yaktın beni emine. yat bakiyim ben de sana yapıcam bakalım hoşuna gidecek mi" dediğimi hatırlıyorum.
mutlaka verdikleri koruyucu gözlüğü takın. zıpırlık yapıp lazer atışlarını izliyim demeyin. kör olursunuz yeminle.
kurallara uyun. uygulamanın olduğu gün sıcak suyla duş almayın. kese yapmayın. güneşe çıkmayın. çıkacaksanız da koruyucu sürün.
ilk seanstan mucize beklemeyin. "yaa işe yaramadı" demeyin. o kıllar yılların birikimi. tek seansın halletmesini bekleyemezsiniz tabiki.
üşenmeyin. her seansa her taramaya gidin. taramaların bile çok faydasını göreceksiniz. eğer uslu bir kız olursanız yazın tatile giderken tüylerinizi düşünmemeniz an meselesi.
edit: bakın kıllı, maymundan hallice kızlar. beni eksilemeyi kesin de kıçınızı kaldırıp güzel bir sağlık kuruluşu bulun ve yaz gelmeden insan içine çıkacak kıvama gelin.