insanın kaderi iki türlüdür, birisi kesin şeylerdir. diğeri ise kesin olan bu şeylere ulaşırken kullandığımız araçlardır. bu ikincisine irade-i cüziye de denir. 6 şeritli bir yoldan gitmek bizim kesin kaderimizse, hangi şeritten gideceğimize direksiyonla yön verme tercihimiz de irade-i cüziyedir. yani bir atardamar var, bir de kılcal damarlar var tabiri caizse.
her şeye rağmen şükretmek asil bir duygudur. beterin beteri vardır her zaman. her şeye rağmen şükreden insan umutlu insandır. bu dünyanın geçici bir sınav olduğunu bilir. halet-i ruhiyesi ve gözlerindeki derinlik dünyaya ibretle bakmasından gelir. her şeyin doğal olduğunun farkına varır, çünkü her şey allah'tan gelir. bu manada başa gelen bir şey sorgulanmaz. olası kötü bir durumda en güçlü insandır şükreden insan. çünkü bilir ki allah herhangi bir kuluna "kulunun kaldıramayacağı bir yük" yüklemez. sadece sabır gerekir bazen. kişi sabrettikçe metin olur, güçlenir.
her zaman şükreden insan şunu da iyi bilir, "benim istediğimi allahü teala istemiyorsa konu kapanmıştır." işte bu tam bir teslimiyet duygusudur. çünkü müslümanın iki ayrı dünyası olmaz. iki ayrı dünyası olursa iki ayrı yüzü olur. müslüman teslim olmuş kişidir. bu dünyanın ahiret hayatına dahil olduğunu bilir. bu anlamda müslümanın tek bir dünyası vardır o da ahirettir. allah tüm müslümanların sonunu aydınlığa eriştirecektir. buna imanı tam olan kişi zaten her şeye rağmeni bırak, hayatta her şey yolunda iken de şükreder.
en büyük zenginlik şükürdür. sonsuz özgürlüğün tek yoludur şükür. bu dünya vız gelir evelallah. allah tüm insanlığa şükretmeyi nasip eylesin inşallah.