söykü dergisi sayı 16 kapı

entry21 galeri
    21.
  1. talihsizliğin kapı kulları | umut vadeden yazar

    "...bekir onların o hallerini uzaktan seyredip keyifleniyordu, sevinçten coşuyordu, iki insanın mutsuzluğundan, hayal kırıklığından koskoca bir yüzsüzlükle kendine pay biçiyordu..."

    - müthiş bir tespit! eğriti durmuyor, sırıtmıyor çünkü yüzde yüz gerçek.

    vardır böyleleri... mahallenin sözde namus bekçileri. ellerine fırsat geçse, edepsizlik addettikleri şeyin bin kat fazlasını yapmaya teşnedirler lakin, o fırsatı yakalama şansları olmadığından yakalayabilenlerin tekerine taş koyarak, hasetlikle bezeli bir haz yaşar, müstehzi gülümseme eşliğinde kendi marifetlerini takdir ederler.

    evinde orgazmı tatmamış kimi kadınlarda da vardır; bu çekememezlik halleri. apartmanlarında kirada oturan kız öğrencilerin kapı nöbetçisi gibidirler; hangi saatte kim girdi-kim çıktı? dün gelen çocuk sarışın kızın nesiydi? bakkal çırağının kızlara servis süresi neden uzadı? su siparişini getiren çocuk damacanayı neden kapıda bırakmadı da eve girdi? tüpçü daha beş gün önce tüp getirmemiş miydi? daha neler-neler. ahlaki değerleri koruma ve kollama kisvesi altında hasetlik kokan türlü türlü düşünceler, eylemler.

    iyi kurgulanmış realist bir durum öyküsü bu. herşey çok açık ve anlaşılır. cümle kurguları başarılı. rahatsız etmeyen tespitler eşliğinde verilmek istenen şeyler; adeta 'armut piş ağzıma düş' misali okuyucuya sunulmuş.

    - şehvet dolu bir aşka yardım ve yataklık edecek kadar pervasız;

    "... mutlu olmamak elde miydi? mutluluk bir saniyelik, bir anlık bir şey değil miydi? ne gereği vardı mutluluğu bu kadar önemsemenin? gelin de bunu ayşe ile timuçin'e anlatın anlatabilirseniz, huzurları yoktu, sadece ve sadece mutluluk peşindeydiler, anlık keyifler, gelip geçici hazlarla baharlar, yazlar kim bilir ne zaman gelir..."

    - mevcut ölçütlerle ifade edemediği şeylere yeni ölçütler getirecek kadar mucit;

    "...kapıyı büyük ve 'on aile içtenliği' kokan gülümsemesiyle açan ayşe doğruca sevgilisinin boynuna sanki onu bir senedir görmemişçesine bir hasretle sarıldı..."

    - yoksa muzip mi demeliydim!

    "...timuçin, bu güzel haberi bir içkiyle kutlamak gerektiğini düşündü, fakat cebinde pek fazla parası yoktu, hayatın zulmeden yüzü baht kapılarını 'on kapıkulu' gücüyle yüzlerine kapatmıştı..."

    keyif alarak okuduğum bir öykü oldu bu. gülümsediğimi fark ettim okurken. sonra da benim bunu pek yapmadığımı. gerek konusu ve gerekse kurgulanış biçimiyle sayının en beğendiğim öykülerinden biriydi talihsizliğin kapı kulları.

    - unutmadan! tımarlı sipahiler daha güçlüdürler. aklında bulunsun umut vadeden yazar.
    0 ...