içtihadının tamamı emevi milliyetçiliği üzerine kurulu bir dinin milliyetçi yanını yadsımak için epeyce bir kafa güzel olmalı.
mezheplerden, imamlardan, şeyhlerden, hocalardan ve hadislerden arındırılmış, sadece kişinin vicdanı va allah arasında bir islam'a dönünceye kadar da türkler milli benliklerine hiç olmadığı kadar sarılmak zorundadır.
şu an hepimize islam diye dayatılan, teorisi 1200 yıl önce hazırlanmış ortadoğu kültürel emperyalizmidir. dikkat edin arap demiyorum "ortadoğu" diyorum.
bunun içinde arap da var, yahudi de var, kürt de var dürzi de var. yüzlerce yıl önce bu coğrafyada kendi vatandaşlık aidiyetini ve kültürel bilincini oluşturmaya çalışmış olan emevi hanedanının islam'ın içine sokuşturduğu gelenek, töre ve nakillere dayanan, bireyin ruhunun kurtuluşundan çok yaşamını kurallar altına almaya çalışan bu ideolojinin ne muhammed'in yaydığı dinle, ne allahla,ne kur'an ile ilgisi yok çünkü.
islami yaşam diye bize yutturulmaya çalışılan çağdışı kabile hayatının dayanak bulduğu kuralların yüzde 99'u kur'an-ı kerim kaynaklı değil. suyunun suyu imam çakmalarının ve egemen hanedanların köpekliğinden başka bir vasfı olmayan sözde şeyhlerin allah'ın kelamını eğip bükerek,kutsal kitapta yazanların anlamını, mealini çarpıtarak ortaya çıkardıkları ucubeye islam'ı da geçtim din demek bile mümkün değil.
ruhunu nasıl kurtaracağından çok kimin kaç karı alabileceğiyle ve onlarla nasıl çiftleşebileceğiyle ilgilenen bir allah olabilir mi?
hiç bunu kendine sordun mu? gerçekten hiç kur'an okudun mu? orada yazanlarla bugün biz müslümanız diye sana bir yaşam biçimi, kılık kıyafet dayatanların söyledikleri arasındaki anormal farkı gerçekten biliyor musun?