hikayenin başlangıcını anlatması bakımından serinin en önemli filmiyken doug liman adındaki beceriksizlik abidesi herif tarafından içine edilmiş olan filmdir. aksiyon sahnelerinde bu denli sıçabilecek tek insanın tayfun güneyer olduğunu düşünürdüm ama bu beceriksiz bakkal çırağının yapamadıklarını gördükten sonra tayfun güneyer hakkındaki düşüncelerim değişme noktasına geldi diyebilirim.
dövüş sahneleri idare eder lakin ikinci ve üçüncü filmlere kıyasla baktığımızda amatör lige bile giremeyecek derecede berbat bu sahneler. hele de o motorsikletli polislerin kovalamaca sahneleri... "çekeceğin aksiyona sokayım, doug liman!" deyip durdum. yapımcı nasıl kabul etti bu sahneleri, asıl ona hayret ediyorum ben. filmin sonlarına doğru beşinci kattan merdiven boşluğuna atlama sahnesi ise doug liman adlı dallamanın, dallamalıkta sınır tanımadığının en iyi göstergesiydi. bu kadar sıçılabilirdi ve adam sıçmış beyler!
yapımcıların jetonu sonradan düşmüş olmalı ki diğer iki filmi paul greengrass'a teslim edip adam gibi bir iş yapmışlar.
