katılan arkadaşların gayet güzel eylendiklerini tahmin ettiğim zirve. zira pişman da olmuş olabilirler. neden mi?
birincisi: 2arkaşımız, birbirini tanımıyor diye yerden yere vuruldu.
ikincisi:bir arkadaşımıza, sözlükte yazar alımları açık dediği için hala sataşılmakta(hemen bakalım istatistiklerden. dün üye olanlar: 31 kişi)
üçüncüsü: kameraman açtıkları pankartları göstermedi diye, oraya giden yazarların uludag sozluk reklamını yapmak gibi ulvi ve kesin bir görevi varmışcasına hakaret derecesine varan ağır ve gurur kırıcı sözlere maruz kalmaları.
dördüncüsü ve en önemlisi: bir takım yazarların sözlüğü, bir eğlence, bilgi paylaşım platformundan öte, bir şirket olarak görmeleri, ve zirveye giden arkadaşları, projeyi bok eden, halkla ilişkiler görevlisiymişcesine, yerden yere vurmaları.
arkadaşım, kardeşim. sanane? kendi kendimize yazıyoruz, okuyoruz,eğleniyoruz,zirveler düzenliyoruz. makinada şahane reklamımız yapılsa ne olacak, yapılmasa ne olacak? kıçı kırık bir program yüzünden, insanların kalbini kırmanın alemi yok!