ne yapsın söyle ne yapsın?
yok ki elinde bir şey, zihni allak bullak tarumar.
ne versin sana elindekinden başka?
yazılanı okumaz, okuduğunu anlamaz, anladığını idrak edip hayatında göstermez, tüm bunlar elinde değil ki. sorgulama gibi bir kaygısı yok, her şeyi kabullenmiş, nefsine uygun olan her şeyi.
kendi doğrusunu, idrak edebildiğini yazıyor o da. küsmemek lazım, hor görmemek lazım, anlatmak lazım, evet anlatmak lazım.
belden aşağı ve hatta ahlaksızca yazıların, düşüncelerin çok rahat dile getirildiği yeni mekanlar var, bu arkadaşların o mekanlarda daha verimli olacaklarını şüphesidir. kendi düşüncelerine ve eylemlerine uygun mekanlar var.
burası o mekanlardan biri değil, burda serzenişlerinize tam anlamıyla tatmin edici cevaplar bulamazsınız, sıkıcı bir ortamdır burası, siz oraya gidin; pespayeliğin ve ahlaksızlıkğın prim yaptığı mekanlara, alın ve o kokuşmuş cesetlerinizide beraberinizde götürün kirli dağarcıklarınızla birlikte.
buralar bize kalıcak dilediğimizce at koşturacağız. komple zeytin bahçeleri olacak buraları, buram buram çiçekleri ve güzellikleri barındıran bir yer olacak.
