sanatta başarıyı olanaksızlıkların kamçıladığından habersiz kendisi veya ailesi tarafından başarı şansı elinden alınmış çocuktur.
müziğe başladığımda sadece bağlamam vardı. daha sonra edindiğim buzukimle beraber iki akustik enstrüman sahibi olmuş bulundum. bu akustik enstrümanlarla çalıştığım günlerim müzikte en fazla ilerlediğim dönemdir.
daha sonra kayıt üzerinde kafa patlatmaya başlayınca, önce iyi bir ses kartı, iyi bir audio editor programı ve iyi mikrofon, iyi mikser, schulz marka kablolar, iyi jaklar bu iyi bilmem nelerin sonu hiç gelmedi.
elektronik ses bankası olarak vsl vieanna symphonic library, hazır perküsyon programları ve diğer ses bankaları cabası.
şu anda en profesyonel şekilde kayıt ve render alabiliyorum, ama yıllardır parmaklarımın soğuduğu akustik enstrümanlarımdan o kadar uzak kalmışım ki, 17 yaşımdayken çalabildiğim ortalama zorluktaki parçaları canlı performansta ancak amatör seviyede icra edebiliyorum.
ve anladım ki müzikte harcadığım para ve edindiğim olanaklar beni geri götürmüş. sadece bağlamam olsaydı, bir onu çalsaydım ama en iyi ben çalsaydım.
söz konusu çocuğun da sadece bir kara kalemi olsaydı da onu en güzel o kullansaydı.
sanatta olanaksızlık, olanakların en büyüğüdür. ve sanatta yetenek parayla satın alınmaz.