müslüm gürses

entry1696 galeri video72
    516.
  1. ister okuyun, ister okumayın -zira uzun olacak biraz- şu sözlüğe girdiğim en samimi entry olacak bu. baba'ya ithafen.

    baba ben memleketin en varoş mahallesinde büyüdüm. (hemen suratınızı ekşitmeyin, fakir edebiyatıyla duygu sömürüsü yapmak değil amacım.) şimdi iyi bir bölümde üniversite okuyorum. ama çocukluğumu hiç unutamadım, unutamam.

    arkadaşlarım inanmıyorlar baba seni dinlediğime. lan uzun saçlı-sakallı metalci tipli herifsin ne alaka? diyorlar. sanki seni dinlemek için illa façalı olmak lazımmış gibi. ama nasıl anlatacaksın ki geçmiş zamanı? benim çocukluğumda serdar ortaç bir kızın göbeğinden zeytin yiyordu, demet akalınlar murat dalkılıçlar piyasada bile yoktu. o zor dönemlerimizde hep sen vardın. seni dinliyorduk, çünkü bizim gerçeğimizi sen söylüyordun. gülmek istedikçe ağlattı kader diyordun mesela. ben bu yüzden oldum dertler insanı diyordun, neden bu adamı dinleyip kendinizi hırpalıyorsunuz diyenlere inat. aşık oldum, sevdiğim kıza söyleyemedim ama içimden hep seni yazdım kalbime dedim ona. aldatıldım, günler sonra soranlara mutluyum dedim aldatılanların dediği gibi. şu orospu dünya'da kuralına göre oynayıp yanlış yapmak istedikçe hep senin dediğin geldi aklıma. düşün öbür dünyayı, bir karıncayı bile incitme sakın evlat demiştin. biz babadan böyle gördük değil mi baba? yanlış yapmak yakışmaz insana.

    baba benim sülalemdeki erkekler hep kamyoncuydu. bilirsin seni en çok onlar dinlerdi. hatta bir petrol şirketinin babayla yolculuk gibi bir kaseti vardı, tam hatırlamıyordum. konuşuyordun şoförle, arada şarkı patlatıyordun acımasız hayata inat. büyükbabamla çıktığım o yolculuklarda sesin ne huzurlu gelirdi bana. ninni gibi. uyurdum bir süre sonra. sonra gözümü bir açardım başka bir şehir, başka insanlar, başka hayatlar...

    şimdi hastasın baba, yorgunsun. baba yorgun. ama dualarımız seninle hep. geçen yaz sivas'a geldiğinde tanışmak nasip olmuştu seninle. "ne heybetli adam yahu maaşallah, harbiden baba dedikleri kadar varmış" demiştim. sen güçlü adamsın baba, bunu da atlatırsın.

    şimdi, bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama, "ölecek" söylentileri var senin için. müslüm baba ölecek diyorlar. ne kadar rahat söylüyorlar. ama bilmiyorlar ki sadece sen değil, senin gittiğin gün memleketin varoşlarında geçirdiğim çocukluğum da ölecek. babamın beni götürdüğü tamircide, yağ ve pas kokuları arasında içtiğim o demli çay, oradaki samimi ortam, hoperlörleri kararmış eski teypteki sesin de ölecek. büyükbabamla çıktığım kamyon seferleri de ölecek. çocukluğum ölecek baba...

    allah seni başımızdan eksik etmesin, acil şifalar versin sana. seviyoruz seni...

    03/03/13 tarihli edit: büyüdüm artık... hafızalardan silinmeyeceksin baba. ömrümde ilk kez bir sanatçının vefatı arkasından dakikalarca ağladım. git dinlen oralarda. biz ömrümüzün yettiğince seni yaşatacağız buralarda. mekanın cennet olsun. hakkını helal et, elveda usta...
    14 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük