alper gencer

entry41 galeri
    27.
  1. yeni şiiriyle göğsümüzde bir delik daha açmış şair.

    --spoiler--

    ONLAR HIRKA DEĞiL, PiL!

    “yeni arabam nasıl?” bacım

    bu şiiri yazmak için söküp attım pansumanı yaramdan
    tam olarak bıçağa kaptırdığım tarafımla sancıyorum al
    al bu hayat kiminse billahi ben yaşamıyorum
    al bu hayat kiminse billahi ben
    sarılan bir yarayı fışkıran bir damardan daha çok sevmiyorum
    saat kim bilir kaç olacak yine, kaç!
    bugün bitip dün olacak gece yine gün olacak
    tam ağzını bozduğun tebessümlü bir sıra
    parantezler basacak cümlelerimi
    peşimizde bağlamdan kopmuş bir güruh
    eğer hakkım olsaydı yağmuru yağdırmaya
    bana tufan derlerdi sana ise nuh!

    kaçıp kaçıp sana geliyorum, ne diye?
    gidecek bir yerim olmadığından değil
    bir yerlere senden gidiyor olmamdan belki de
    borç olsak geçirmişiz tarihimizi
    çoktan kalkmış bir treni bekliyoruz biletsiz
    yabana atılacak şeyler var bavulumuzda
    şu havuza çakılırım şu ummana nefessiz
    şu kazanda yakılırım şu nazarda hevessiz
    gitmiyorum diyorsam ve ne kadar gidiyorsam
    yüzme bilmiyorsam ve ne kadar yüzüyorsam
    şu yüzmediğim suların da cümlesinin dibisin
    çok sarhoş olsam dediğim her dakika
    şaraba testisiz yakalanmak gibisin

    sonra bir süre her yanıma dökülüyorsun -dökül!-
    ne önemi var geçmeyen bir izin unutkanlığımız karşısında
    zaten kırık bir gökyüzüdür artık mutlu olmanın damı
    hayat böyle dımdızlak ortada bırakır işte adamı
    ben bir kere görmüştüm çokça cenazelerde
    topraktan gayrısı tortop edip saklamıyor insanı
    gözlerin yeter ki sözlerime ilişkin olsun
    istersen gövdeme ihanetler sırt sırta yuva yapmıştır
    boş bulduğun yere saplan senin de canın sağ olsun

    ellerimi ceplerimde kaybedip unutmuşum
    ben senin bildiğin dervişlerden değilim
    ceplerim ellerimden misli ile büyüktür
    ellerimi bir yerde ceplerimle yutmuşum
    o kadar yorgunum ki o kadar ki yorgunum
    uykumdan çalıyorum uyumak için
    ben ölümden gayrı yazmayı bilmiyorum
    sen hırkalara bakıyorsun şallara niçin?

    havalar ısınıyor yar bahar diye
    ölümlü şeylerle avunmamak vaktidir
    gözlerin çocukluğumun bozulmamış aktidir
    ve üzerime dökülmenin üç kurşunu vardır mavzerimde:

    1- dökene kurban olayım.
    2- dökülen dökendendir.
    3- hiç çıkmasın izin benden.

    tam da bu yüzden
    dol ya da dökül
    şaraba meyyal bir üzüm gibi serpil
    hiç çıkarmasan da üzerinden yine de bil
    yine de bil yine de bil yine de bil
    onlar hırka değil, pil!
    --spoiler--
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük