yeni dönem hollywood sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden birisi. sadece üç filmini seyrettim, benim için bir başyapıt düzeyinde olan black swan, the wrestler ve requiem for a dream seyrettiğim filmleri. bu üç filminde yaptığı en önemli şey; artık günümüzde hele de sinemada unutulmaya yüz tutmuş bir şeyi, insan bedenini tüm yanlarıyla, eksikleriyle, aksamalarıyla, güzelliği ve çirkinliğiyle perdeye yansıtması, bedeni sadece bir sinemasal obje olmaktan çıkarıp karakter yaratmanın temeline oturtması, ruhsal değişimlerin bedene yansımasını filmlerinde kullanıyor olmasıdır. insan ruhunun karanlık noktalarında gezinirken, uyuşturucu müptelalarının yaşadıklarını yahut eski bir güreşçinin eski bir şampiyonun ününü geri kazanmasını veya sanat hayatının en önemli işini yapmaya hazırlanan bir balerinin hikayesini anlatırken, anlattığı karakterlerin sadece ruh haline girmekle kalmamış, bütün bunların bu karakterlerin bedenlerindeki yansımasını da müthiş bir görsellik içinde sunmuştur. özellikle de black swan filminde baş karakterin bir yandan cinselikle olan imtihanı, bir taraftan annesiyle olan çekişmesi ve bir taraftan oyunun yönetmeniyle olan git gelli ilişkisini ve baleye olan tutkusunu sadece görüntülerle değil, karakterin bedeni üzerinde oynamalarla da anlatmıştır. aynı filmde uzun ve yorucu geçen çalışmalar sırasında deforme olmuş ayaklarını yahut annesiyle arasındaki sorunların temel kaynağı olan alerjik reaksiyonları, kaşınması, kanaması her haliyle beden karakterin sadece bir giysisi değil gerçekten de onun bir parçası olmuştur. sırf bedenin sadece güzel kızlar ve yakışıklı erkeklerin paketi olarak görüldüğü bu dönemde mickey rourke'un yahut natalie portman'ın bedenlerini bir paket olarak sunmak yerine onların bir parçası olduğunu hissettirmesi bile aronofsky'nin başlı başına iyi bir yönetmen olması için yeter de artar bile. umarım aronofsky film yapmaya devam eder ve insan bedenini susturduğumuz, karşılıklı konuşmayı bile hayatımızdan çıkarıp sadece ekranlarla iletişim kurduğumuz bu çağda bize insan bedeninin varlığını hatırlatmaya devam eder.