Birçok demokrat insan tarafından savunulan önermedir. Bununla birlikte, gerçekten eşitlik isteyen insanlardan çok, düşünce üzerinden prim yapmak isteyen veya düşünceyi manipüle ederek gerçek düşüncesini bu önerme üzerinden sunan insanların ağzına sakız olmuştur. Erkek egemen bir toplum ve dünya düzeninde yaşanıldığı şüphe götürmezdir. Bunda, toplumların yüzyıllardır süre gelen yapılarının etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bu da, günümüzde değişiyor gibi görünen erkeğin iktisadi egemenliğiyle ilgilidir. Evi geçindirme yükünü tamamen erkek sırtladığında, evin ekonomisini yönetmek de ona düşecektir; dolayısıyla erkek demokrat olmamayı seçmezse kadını kısıtlayabilecektir de. Kadın egemen bir ev düzeninde, ekonomik kaynakların tamamının erkek kontrolünde olduğuna rastlayamayız.
Günümüzde kadınlar çalışarak kendi ekonomilerini yaratmaktadırlar. Bunun kullanımında özgür oldukları ölçüde de özgür yaşarlar. Ancak toplum yapısı; özellikle de kadınların kendisi bu değişimi hazmedemediği için, erkek egemen toplum süregelmektedir. Çünkü değişimi kendileri yapamamış kadınlar, sanki bu modern duruşa karşı çıkarlar. Ve, bu kadınların yetiştirdiği erkekler, toplumda yaşayan erkeklerin önemli çoğunluğudur zaten.
Bu sebepledir ki, ben bir erkek olarak kadın-erkek eşitliğini desteklediğimi beyan etsem; benim gibi düşünenler bir araya gelsek, emin olun önce karşımıza çıkacak olanlar kadınlar olacaktır. Her ne kadar, biz bunu dile getirmeyi, daha çok hemcinslerimizden olumsuz tepki çekecek ve saptırılacak diye istemesek de...