-bu gün söylediğin çok kabaydı mustafa.
+ne dedim ki ben?
-hani şu şirkette evde yaptıklarını getirmişti ya kadınlar, biz orda otururken bize hiçbir şey ikram etmediler, ben de neden bize bir şey vermiyorlar diye sorduğumda?
sen; çünkü biz hiç biriyle sevişmedik, sevişmediğin kadın sana bakmaz dedin. bence kabaydı!
+ah dostum hiç bir şey bilmiyorsun.. yıllar önce "kadının bilmece olduğunu ve bu bilmecenin tek çözümünün de hamilelik" olduğunu söylemiş düşünen adamlar
-biliyor musun, sözlük diye bir yere takılıyorum ve orada kadınların sikilmekten başka hiç bir işe yaramaması diye bir başlık vardı! , oysa ben çok hakaretvari bulmuştum o başlığı.
+ah benim küçük düşünceli dostum sen değil miydin orada bana her şeyin başı seks mi acaba diye soran.
- evet ama! hani kur'anda da geçiyor ya öyle bi ayet, tam bilmiyorum ama hani şey diyor "kadınlar sizin tarlanızdır dilediğiniz gibi sürebilirsiniz."
+aklına gelen ilk şeyi söylüyorsun ve üstelik biyoloji de bilmiyorsun, sen bir böceksin dostum.. eğer doğa seni üstün kılmak isteseydi sana daha çok adaptasyon verirdi. neden erkek hayvanlar daha gösterişlidir düşündün mü hiç?
-hayır
+biliyorsun her zaman doğada dişiler değerlidir senin tek görevin; türünü koru ve çoğal emrine uymaktır. üstelik söylediklerin beni çürütmüyor.
-sıkıcı oluyorsun inan mustafa, tamam yeter gerisini ben yıkarım git hadi sağol. ne yani kadınlar için dostluk gerçekten erken mi? kadınlar sevmediği her şeye karşı adaletsiz ve kör müdür gerçekten? bir daha bulaşıkta yardım almayacağım.. zahmette rahat, rahatta zahmet vardır derlerdi de inanmazdım.. tencereyi de yıkamıyorum madem çok biliyor kendisi yıkasın..