kaliteli almış olduğum bir çorabın yıpranması.
aynı şekil de en güzel ayakkabılarımın giysilerimin eskimesi.
ilk yediğiniz yemeğin ardından ikinciyi yediğiniz de ikinci yediğinizin ilk tadı vermemesi, ve hesabı ödemeyip kaçıp gidememeniz.
dünyanın en ünlü futbolcusu ya da popçusu hayalini kurup sonra altı üstü bir memur olduğunuzun aklınıza gelmesi.
yaz ayların da eve koşa koşa gidip buz gibi bir su içeyim de içim rahatlasın deyip eve vardığınız da suyun ılık olması.
ve en ilginci öğrenciyken ve küçükken okulun tatil olmamasından dolayı duyulan korku sebebi ile kar yağdığında insanların karı ezmesi, mübarek sanki ekmeği ezerlermiş gibi gelirdi bana. ne küfrederdim ama elim de silah olsa vururdum heralde o derece mutsuzluk.
ve yüzlercesi.