şimdi bir düşünün; size bir ülkeyi parçalama görevi verildi. mesela bu ülke iran olsun. ne yaparsınız. önce bir iran'ın ırksal yapısına bakar, kuzeyinde azerilerin, kuzey batısında kürtlerin, diğer taraflarda da şiilerin yaşadığını farkedersiniz. şimdi yapılacak şey, bunları birbirlerine düşürme projjeleri geliştirmekten başka bir şey değildir. bir kaç senaryo yazarsınız:
1. azerileri iranlılara karşı kışkırtır, onların altında ezildiklerini, kendi kültürlerini yaşayamadıklarını, kendi dillerini unutmaya başladıklarını yayar, aralarına soktuğunuz ajanlar vasıtasıyla taşkınlık yaptırırsınız. bu şekilde taa tahran'daki azeriler bile iran düşmanı olur çıkarlar, amacınıza ulaşırsınız.
2. aynı şeyleri kürtler için de yaparsınız, ayrıca "zaten yanı başınızda kürt devleti kuruluyor" diyerek, daha bir tahrik edersiniz.
3. şii-sünni gerginliği oluşturmaya çalışırsınız. sünni olan azeri ve kürtlere, şiilerin anti-tahşidatını(kışkırtma) yapar. kendi ibadetlerini bile rahatça yapamadıklarından dem vurursunuz.
buna benzer pek çok senaryo üretilebilir, hepsi de bölme, parçalara ayırma, küçültme, birliği bozma, güçsüzleştirme amaçlı olmalı ki amacınıza ulaşın.
şimdi türkiye'ye dönelim ve ırkçılığın hangi amaca hizmet ettiğini biraz düşünelim.