atalay demirci nin stand up gösterisinde ankara terminalinde başından geçen bir olay şeklinde anlatarak duygulandırdığı şiirdir.
pantolon paçalarıma attı ellerini,
izin vermedim, kızdı:
- dur evlat, dur! ben alışkınım, dedi.
ezildim, utandım kendimden,
altmışındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu...
gecenin bir yarısıydı, yüzündeki çizgiler anlamlı.
gülümseyerek sordu:
- memleket evlat?
- samsun amca, dedim.
samsun
konuşmak istemiyordum utancımdan,
o başladı anlatmaya:
- üç oğlum var evlat,
biri doktor, ikisi polis...
doktor olan çok benziyor sana.
ayakkabılarımı boyuyordu ve yaşı altmıştı...
eziktim ve sordum:
- neredeler simdi?
- bilmem dedi gülerek,
- aramıyorlar beni, sormuyorlar
arada bir haberleri geliyor
iyiler ya, boşver gerisini
değiştir evlat,değiştir, dedi.
vurdu ayağıma...
- utanıyorlar benden, boyacıyım ya hani.
bir keresinde hastaneden kovdu beni sana benzeyen,
doktor olan yani,
pismiş üstüm başım, aldırmadı içeri...
yıllar oldu görmedim hiçbirini.
boğazım düğümlendi, yutkundum.
- teyze yaşıyor mu amca? dedim.
- yaşıyor ya yaşıyor, dedi.
bak karşıda o da,
ördüğü patikleri satıyor.
döndüm gösterdiği tarafa
nur gibi yüzü
tombul elleriyle
patik örüyordu teyze...
- erzurumluyum evlat, dedi
dadaşım yani
yirmi yıldır yapıyorum bu isi
çocuklarımı ayakkabı boyayarak
okuttum ben
sıktım dişlerimi ve sordum:
- amca kızmıyor musun çocuklarına
baksalar ya size,
niye çalıştırıyorlar hala
gecenin bu yarısı terminallerde?
- bu hamur çok su götürür evlat
boş ver dedi boş ver,
değiştir hadi
hem sen arıyor musun ki babanı?
sustum...
- benim babam yok, dedim
küçükken ölmüş görmedim.
gülümsedi:
- anladım
sen ondan kızıyorsun benimkilere
- ne demek istedin amca, dedim.
altmışındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu...
- benim babam da boyacıydı evlat, dedi
baba mesleği yani
otuz sene oldu ben de görmedim babamı
öldü mü kaldı mı bilmiyorum
bu yüzdende onlara kızamıyorum
değiştir evlat, değiştir, dedi
utanarak vurdu ayağıma...