2006 yılında aldığı 'nobel edebiyat ödülü' için düzenlenen ödül töreninde, kendinden örneklemeyle yaptığı yazarlık tanımı, dünyanın çeşitli ülkelerinde yayımlanan birçok edebiyat dergisince basılmış ve büyük beğeni toplamıştı;
" Ben boş sayfaya yavaş yavaş yeni kelimeler ekleyerek masamda oturdukça; günler, aylar, yıllar geçtikçe, kendime yeni bir alem kurduğumu, kendi içimdeki bir başka insanı, tıpkı bir köprüyü ya da bir kubbeyi taş taş kuran biri gibi ortaya çıkardığımı hissederdim.
Biz yazarların taşları kelimelerdir. Onları elleyerek, birbirleriyle ilişkilerini hissederek, bazen uzaktan bakıp seyrederek, bazen parmaklarımızla ve kalemimizin ucuyla sanki onları okşayarak ve ağırlıklarını tartarak kelimeleri yerleştire yerleştire, yıllarca inatla, sabırla ve umutla yeni dünyalar kurarız. Türkçe'deki o güzel deyiş, 'iğneyle kuyu kazmak' bana sanki yazarlar için söylenmiş gibi gelir.
Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği hiç belli olmayan ilhamda değil, inat ve sabırdadır."