doğrudur, din değildir.
ama mezhep de değildir.
kelime itibariyle bakarsak "alevi" demek, "hz. ali'yi sevenler, ondan yana olanlar" demektir.
bu yönden bütün sünniler aynı zamanda alevidir. yani, hz. ali'yi severiz ama diğer sahabeleri sevdiğimiz gibi.
inanç yönünnde ise alevilik başlı başına bir inanç sistemidir.
şöyle açıklayalım isterseniz, eğer alevi arkadaşalr sabır gösterirse:
-en başta islam'ın şartlarından biri olan kelime-i şehadete bakalım. normali şu: Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlü.
anlamı da "Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur, ve yine şahitlik ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir."
bitti.
alevilere göre: Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden resulullah ve eşhedu enne Aliyyün veliyullah.
anlamı: şahitlik ederim ki tanrı birdir ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve peygamberidir ve yine şahitlik ederim ki Hz Ali onun velisidir.
bakar mısınız allah aşkına? koskoca kelime-i şehadete neler ekliyorlar?
allah'ın yüce kelamı olan kur'an-ı kerim'de, taha suresi 14. ayette her aptalın anlayabieceği bir açıklıkla şunlar yazılmıştır:
-Şüphe yok ki ben Allah'ım. Benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.
ama aleviler, bunun yerine ne yapmakta?
evet, doğru bildiniz. semah dönerler. sorunca "namaz kılmayız" derler. ben demiyorum, kendileri diyorlar.
-Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.(Bakara Suresi, 183. ayet)
- (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Bakara, 185)
evet, yukarıdaki "ramazan" kelimesi, ayetin arapça'sında da geçer.
-alevilere göre, oruç 10 gün ve o da tam olarak oruç değil, perhiz tarzı bir ibadet. doktorun bazı gıdaları yasaklaması gibi, yediklerini kısarlar, bazı şeyleri yemezler.
-hac meselesi
-islam'ın şartlarından biri olan hacca gelince
aleviler, haccın şart olmadığını söyleyerek şunları ifade etmektedirler:
-Biz alevilere göre Allah'a yakınlaşmak için illa ki Kabe'ye gitmeye gerek yoktur. insan her şeyi kendisinde aramalıdır. Hacı Bektaş Veli de sözlerinden birisinde bize anlatıyor zaten.
-yine kendileri "zekat"ı, "mal biriktirmemek" olarak algıladıkalrını söyleyip zekatı da yeterince uyuglamıyorlar. oysa kuran'a bir göz atın:
Neml, 3: Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.
Nur, 56: Hem namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz.
-gusül abdesti:
kuran'da:
4:43 - Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur, veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.
5:6 - Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.
ayetleri yer almasına rağmen alevilere göre buradaki "gusül", "iç temizliği" anlamına geliyormuş.
bu yüzden gusül abdestini almıyorlar.
ee, islam'ın bütün şartlarını öyle ya da böyle sebebplerle reddederken, üstelik bu reddettiklerini son peygamber hz. muhammed (s.a.v.) yrine getirirken, sen kendine göre ne yorum üstüne yorum yapıyorsun? "yok o iç temizliği", "yok, kuran'da namza geçmiyor.", "yok, zekat sadece şu anlama gelmekte." gibi ifadeler üretiyorsun?
tamamen zıtsınız işte islam'a. "islam'ın içindeyiz." derler ama cemevi isterler. islam'ın gerekliliği olanları yapmadıkalrında "iyi de biz islam'dan değişik bir yapıdayız."" derler. ee, siz nesiniz ki o halde?
bir de, değinmeden geçemeyeceğim. hem ateist, hem alevi nasıl olunuyor?
kız, ateist. kalkmış "aynı zamanda aleviyim" diyor.
adam, sınıf arkdaşım, "aleviyim" diyor. ateist olduğunu ima ediyor aynı zamanda da.
nasıl oluyor bu?
eliniz eksiye gidiyorsa, okumaya tahammül edemediğiniz için böyle yaptığınız anlamına geliyor.
sadece eksilemekle kafamdaki düşünceler (gerçekler) değişmeyecek...
