perdeler

entry21 galeri
    10.
  1. küçükkene*, "öğürlük" diye bir sözcüğün var olduğunu zannetmeme sebep olan; en çok nakaratını, ikinci en çok olaraksa sonundaki çığlık şov kısmını kulaklarımı belerterek sevdiğim bir şebnem ferah şarkısı.

    "ardımda büyük büyük, kocaman ağır yükler"

    "ardımda büyüüüüüük, kocaman öğürlükler"

    peki öğürlük de nesi derseniz; hani beele filmlerde insanların üzerine ağ atıyorlar da tuzağa düşen salak da nasıl bir beceriksizlikse artık ağın altından çıkmayı başaramıyor ya... hah işte aynı onu düşün; ama uçlarına ağırlıklar bağla*. işte bu öğürlük dediğim şey ancak ve ancak öyle bir şey olabilirdi herhalde*, eğer gerçekte olsaydı öyle bir kavram.

    okuyup öğrenme editi: öğür: alışılmış, yadırganmaz olan.
    alışılıp da yadırganmamaya başlanan şeylerin de en tiksincinden birer büyük büyük kocaman ağır yük olduğu hatırlanırsa, evet; tam da beklediğim gibi bir kavram çıktı kendisi.
    0 ...