doğru desek bile bir şey değiştirmeyen durum, yükselim.*
halkevlerinden çıkan üniversiteli gençler rey hakkına sahip olsa da hiçbir şey değişmeyecek çünkü türkiye'de sol 54897 parçaya bölünmüş durumda. bir çok sol görüşlü öğrenciyle konuştum herkeste bir partizanlık. maşallah hepsi farklı partileri destekliyorlar. dikkat ederseniz avrupa'da ve a.b.d'de böyle bir şey yoktur. a.b.d'de cumhuriyetçiler ve demokratlar vardır sürekli ikisinden biri seçilir. ingiltere'de işçi partisi vardır. o görüşü destekleyenler ona verir. almanya'da mesela hristiyan demokrat parti vardır. belli başlı partiler mevcut yani bir görüşün 50 tane partisi, örgütlenmesi yok. varsa zaten o görüş adam olmaz.
demem odur ki chp'nin bu seçimde alacağı oy oranını sol görüşün yükselişi olarak algılamak hata olur. artık ideolojiyi bırakın sadece koltuk derdinde olan chp'ye sol parti deseniz bile, chp oylarındaki yükselme sol görüşle falan olmamıştır. hükümetin pasif kuzey ırak politikaları, yersiz özelleştirmeleri, başbakanın halka hitap şekli vb. birçok etmen chp oylarındaki artışın kaynağıdır.
ha soldaki bölünmeye ettiğim lafı tabi ki sağ partilere de ediyorum. misal dp ve anap diye iki partimiz var. tam birleşeceklerdi olmadı. araya melih gökçek'in girdiği söyleniyor. bu iki partinin birbirinden ne gibi bir ideoloji farkı vardır söyleyin. birinin bugünkü kurmayları diğerinin kurucularıdır. öte yandan bir de genç parti faktörü var. hatırlarsanız 2002 seçiminde %7.5 oy alıp mhp ve dyp'yi meclisin dışına itmişti. mhp ve dyp meclise girseydi bu cumhurbaşkanı seçilirdi diyorum ben. bu benim görüşüm. özelliştirme adı altında her şeyimiz satılmazdı. işte petkim'de rus-kazak ortaklığına satıldı. telekom italyanlara satıldı. en azından kimse bu kadar rahat davranamazdı. babasının malıymış gibi...
solun yükselişi, sağın yükselişi demeyi bırakıp ülkeye sapih çıkalım derim. oy kullanarak mesela bunu yapabiliriz. ne dersiniz? hoş olmaz mı?
