Çeşitli makalelerini okudum, bir dönem fikirlerinin peşinden koştum. Ancak hatamı anlamam uzun zamanımı almadı. kendisi de, beş para etmez takipçileri de ileri derece dar kafalıdır. Amerikan barını, zenci zımbırtısı jazzı, avrupanın balosunu uzaklaştırırsak en birinci millet olacağını düşünen, akıl sağlığından şüphe edilecek biridir.
Ha milletlerin kaynaşmasını da istemiyormuş, körelirmiş "türk"ün üstün barbarlığı. pardon üstün meziyetleri. bugün biyoloji, "kaynaşma ile hatalı genlerin düzelmesinden" bahsetmektedir.
bir ortalama yapmış 2 yılda bir savaşan bir millet olduğumuzu da söylemiştir. döktüğü kanla övünmek, insanlığa ne kadar yakındır düşündürür.
rusları ve çinlileri tarihsel düşman ilan etmiştir. Ruslar dibinde, yine biraz anlarsın. Çinler ne alaka la? göktürklerin kinini güdüyor hâlâ pezevenk.
ha islamiyetten sonra türk lagalugalarını pek sevmez. türklük için zararlı görür. ondan ülkücülerle pek anlaşamazlar. ancak ülkücüler bu adamı sever, "liderlik vasfı olmayan" "yılanlar da kartallar da zirveye çıkar, ancak yılan sürünerek kartal ise uçarak" şeklinde benzetmeler yapmıştır türkeşe.
genelde ateisttir bunu takip edenler, "beynini özgürleştirdi" sanar. ancak en büyük dogmalardan biri olan "milliyetçiliğe" hatta direk "ırkçılığa" saplanmıştır.
AtsızA DÖNERSEK
askeriyeden arap bir subaya selam vermediği için atılmıştır.
sonra edebiyatçı olmuş durmadan sürülmüştür, hasan ali yücel ve nazım hikmet gibi kaliteli adamlarla uğraşmıştır.
komik şiirleri vardır. "sen öldürüyorken de güzelsin" falan.
öğrencisine aşık olmuştur. sübyancıdır.
"itler bile gülecek kimsesizliğimize" şeklinde şeyler yazıp bozkurttan börteçineden bahsetmiştir. sual : "it ite güler mi?"
diline sonradan öztürkçe kelimeler katmıştır azar azar. ilk makaleleri neredeyse osmanlıca anasını satim.
Hun'un Kun olduğunda ısrar etmiş göktürkün ise köktürk. k'ya takıntısı var, ancak kafasında k'nın "kürt" kelimesinin baş harfi olduğunu bilse büyük ihtimal bu kadar takılmazdı.
kendisi demese de soner yalçın'ın atsız'ın kafatası ölçümü yaptığına dair araştırmaları vardır.
Cumhuriyet "halk" partisindeki, "halk" kelimesine bile takılacak kadar basit düşünür, neymiş efendim niye millet olmamış? mustafa kemal nasıl böyle bir hata yapmış.
Ardından da Halk ve millet arasındaki farkı açıklar.
dışardan gelmemiş olan tek düşünceye türkçülük der. milliyetçiliğin fransız devriminden sonra yayılan oldukça "dışardan" olan bir halt olduğunu bilmez kendisi. oturup iki dakika siyaset tarihi okusaydı bari. haa hatta türklerin en başından beri bu düşüncede olduğunu savunur. -osmanlı da türk demenin kafirlik sayıldığını hatırlamıyor herhalde-
Dangalaklıkları uzar gider.
