...rastgele bir numara çevirdim, genç kız açtı.
- "pardon devlet memuru musunuz?"
- "sapık mısınız?"
- "hayır. memur musunuz?"
- "değilim."
- "güzel. ben sapık değilim siz de memur değilsiniz. peki o zaman bu şehrin en işlek caddesi hangisi acaba? herkesin bir gün mutlaka geçeceği cadde."
- "ne bileyim, istiklal caddesi herhalde. sen kimsin?"
- "bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim. belki de ben senin şuuraltınım."
- "kaç yaşındasın sen?"
- ''beni boş ver. konu ben değilim ki. hiçbir zaman da olmadım. asıl sen kimsin? senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? seni karşılıksız seven insan kimdir, ne bok yersen ye seni bağrına basacak kimdir? eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatırını sor bu vesileyle. yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. istersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü." ...( s. 16-17).