bektaşi babası körpe bir delikanlıya göz koymuş. fakat genç şiddete karşı koyunca iştahı kursağında kalmış. gel zaman, git zaman... hacıların dönme günü gelmiş çatmış. köy halkıyla beraber delikanlı da onları karşılamaya çıkmış. tabi bektaşi de aralarında! hacılar sökün edince bir ana, baba günüdür başlamış. birbirine sarılan sarılana, öpüşen öpüşene. hiç bektaşi fırsatı kaçırır mı? o da körpe delikanlının boynuna sarılmış ve başlamış şapur şupur öpmeye. yahu erenler! o hacdan gelmedi onu ne diye öpüyorsun? demişler. bektaş-i, biraz gerilemiş ve ellerini havaya kaldırarak: ayol, madem ki hacı değiller, öyleyse yüzündeki bu nuru ilahi ne?! demiş.