türkiye'nin bir türlü kurtulamadığı beladır. Adamlar öyle bir strateji izliyorlar ki, herkesi kendilerine mecbur ediyorlar. Evet, mecbur ediyorlar. Senin elinden herşeyini alıp, lütfederek verdiği üç kuruşa, üç beş kilo yakacağa bağlıyorlar. Senin gerçekleri görmeni engelliyorlar. Senin gerçek özgürlüğünü alıyorlar. Seni aç bırakıp üç beş gram karbonhidrata bağlı yapıyorlar (protein bile değil). Senin vatanını satıp ecnebilere, gayrimüslimlere seni muhtaç edip, acınası duruma getiriyorlar. Bunları hep senin desteğinle yapıyorlar be angut kardeşim. Sen hala günübirlik yaşayıp, günü kurtarmanın derdiyle bu yobaz, vatanhainlerine oy verip onları destekliyorsun. E, bu adamlarda seni kendilerine bağladıktan sonra seni bir güzel sömürüyor.
Nasıl bir başbakan, kendi halkı açken kendisi lüks içinde yaşayabilir. Hangi başbakanın vicdanına sığar böyle bir şey. Nerede kaldı bu başbakanın 'söz milletin' lafları. Anca seçimde, bir dahaki seçim seni daha iyi sikmek için söyler. Yazık... Çok yazık...
Edit: bazı şakirt zibidiler beni mesaj yağmuruna tutuyorlar. Durumlarımdan rahatsızlar. Demek ki anüsleri gereğinden fazla geniş ve anüslerine giren yetmemiş. Onlara en derin öpücüklerimi yollayıp, cevap vermiyorum.
Edit 2: bazıları durumdan acayip rahatsız olmuş ki 'durumlarım' kelimesini atlamış. Lan, bu entry demedik. Daha önce yazdıklarımdan dolayı defalarca mesaj yağmuruna tutuldum, adamlar hala çamur atıp, fantezi yapma peşinde.
