bankaların vatandaşı alenen sikmesi

entry21 galeri
    16.
  1. bir bankacı olarak "hak verilen önerme" diye saçma sapan bir tanım yapalım, sonrada bildiklerimizi anlatalım efendim...

    şimdi öncelikle teşbihte hata olmaz diyerekten konuyu misallendirmek istiyorum. bankaların, müşterileri üzerinde uyguladıkları politikaların her geçen yıl daha ağır şartlarda daha maliyetli oluşmasının ekonomi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur efendim. misallendirme şudur ki; her sabah kahvaltıda yağ, bal ve kaymak triosunu sıcak ekmekle taçlandıran bir adama daha da kolay kolay kuru çökelek yediremezsin arkadaş. adamı alıştırmışsın bir kere... konu bu işte, bunlar ( biz demiyorum, çünkü ben sermayedar değil, işçiyim sadece ) bu oranlarda kar etmeye alıştı. farkediyorsunuzdur, her köşeye bir şube açmaya başladılar. bakın ortalama olarak söylüyorum 1 senelik brüt maaşım 75000 TL kadar. sadece benim bu bankaya kazandıracağım para ise, 1.780.000 TL...

    yani yaklaşık 24 katı. nasıl olacak bu ?

    (bkz: başlık)

    öncelikle bankaların gelirlerine bir sınırlama koyulmak zorunda, yoksa bu işin altından kalkamayız. sırf müşteri çok afedersiniz ama başlığa uymayacağım sağmamak adına insaflı davranan insanların bir bir işlerinin son verildiğinin belgeli kanıtlarını isteyen mesajla ulaşsın göndereyim. artık bizimde burnumuzdan geldi ama bakmakla mükellef olduğumuz insanlar olduğu için katlanmak zorunda kalıyoruz. devlet peşindeymiş de, bddk göz açtırmıyormuş da falan da filan. bu marvaları ancak bilmeyene yuttururlar. hükümetin tek derdi bu konuda müzdarip olan vatandaşın sesiymiş gibi davranıp oy oranını yükseltmek ( çünkü onlarda biliyorlar, kredi kartı yıllık ücretini almasalar bile diğer taraftan bankalar bunu almanın bir yolunu aynı gece bulurlar ) , bddk nın tek derdi de, bankaların batmasını engellemek. yoksa sizden aldıkları kimsenin afedersiniz ama sikinde değil. bddk uygulamları bankaları iflas a götürebilecek uygulamalara mani olmak. eğer istese bir hafta içerisinde hazırlayacakları rapor ve buna ithafen oluşturulacak yasa ile bankaların ümüğünü sıkarlar ama nerde o netice.

    işin içinde bir de yabancı sermaye var. Bugün yabancı sermayenin girmediği bankalar, Türkiye iş bankası, türkiye halk bankası, (% 25 halka arz var ve yakında özelleşiyor) Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası var. şimdi saymayayım diğer bankaların yabancı ortaklarının kimler olduğunu isteyen google babaya sorsun öğrensin. bilinmesi gereken şu ki, yabancı sermayedarlar, müşterilerden alınan faiz dışı gelirlerin bir çoğunu doğrudan kendi ülkelerine ve oradaki şirketlerine aktarıyorlar. yani sizlerden alınan o meşhur deyimle "haksız kazanç" lar hooop aynen amerikalı' nın hollandalı' nın kucağına gidiyor.

    bankalara büyük şirketlerin tepki falan koymasını bekliyorsanız ayakta uyuyorsunuz demektir. bankalar büyük şirketlere verdiği milyonlarca dolar krediden kazandığı parayı, inanın 100 tane küçük esnafa verdiği toplamda 500.000 TL yi bulmayan krediden hayli hayli kazanıyor.

    yani bankayı zora sokacak kesim kesinlikle küçük esnaf ve kredi kartı tüketicileridir. ancak sistem o kadar güzel kurulmuş ki, sen kredi kartını iptal ediyorum desen bile, işyeri posunu iptal etmez çünkü onun için büyük bir dert olan veresiye konusunu kaldırdı gündemden. o nedenle almak istiyorsan o kart şart arkadaş. benim de cebimde 3 bankanın var bende domalıyorum esasen. olay bu.

    özetle ve bu itibarla demem o ki;

    bir çoğu başlıkta da belirtildiği üzere kredi kartı yıllık aidatını falan ödeyince * sikildim zannediyor ama içerde ne sikişlerin döndüğünden daha bu halkın zerre haberi yok.

    inşallah bir an evvel uyanırız diyeceğim ama....

    çok güzel uyuyordun, kıyamadım uyandırmaya diyecek birileri...

    (bkz: imla)
    0 ...