olayın başını tam olarak bilmemekle birlikte, trafikte her zaman olan 'kavga hatalı sollamadan' diye biten tartışmalardan biri olduğunu düşünüyorum.
barbarianların ortasında büyümüş bir birey olarak şu kadarını söyleyebilirim;
şoför ya da güneş gözlüklü adam haklı veya haksız demiyorum, bulduğu en ufak fırsatta karşısındaki insana fiziksel şiddet yoluyla zarar vermek isteyen binlerce insan var, o şoför bıçak çekmeseydi muhtemelen bayıltılana kadar dayak yiyecekti, o açıdan böyle bir ortamda kimse 'ülkede polis var hak var guguk var' diye ötmesin, malesef hayal dünyasında, elektronik klozetlerin olduğu kalelerde ya da kristal kulelerde yaşıyorsunuz, dışarıda olan biten karmaşa hakkında en ufak bir fikriniz yok, bu yüzden susun lütfen, dışarıda olan şey tam olarak survival of the fittest olmakla birlikte bu da güzel bir örnek olmuştur, un ufak edebileceğini düşündüğü şoför bıçak çekince 10 dakika 'bıçağı bırak' diye haykırtmıştır elemanı, böylece belki de kafasının gözünün patlatılmasının önüne geçmiştir.
olay boyunca polis, adalet, guguk yoktur, siyah tişörtlü bir azman ve beyaz saçlı trafik canavarı olduğu her tarafından belli bir dolmuşcu vardır.
trafikte olduğum süreç boyunca koltuğun kenarında pala taşıyorum, çünkü maganda kültürünü, çakal insan tiplerini, polisin adaletin ne zaman ihtiyacın olsa orda olmayışını en iyi şekilde öğrendim, henüz hiç kimsenin üzerine ankaragüçlü gibi koşmadım elimde palayla,hiç bir zaman camı indirip ana bacı küfürler yağdırmadım, ufak tefek kazalarda indim efendice, 'bir şeyiniz var mı' diye sorup kendimi tanıttım, 155i aradım,sarıda geçenleri selektörle kornayla uyardım, 'vay sen nabıyon birader senin ben amına korum' diye üzerime yürümeye kalkan olmadı henüz, olduğu gün de midelerinin orta yerine koca bir delik açmaktan çekinmeyeceğim.
polis mi, ahah ne zaman teşrif ederlerse artık, onlara kalmış.
