iş bu entry çok sayıda eksilenebilir, kaderime razıyım.
bilen bilir, bilmeyene de diyeyim mesleğim doktorluk(doktor olmuş havasını atıyo diyenlere peşinen bsgçk diyorum) uzman olmadığımdan mütevellit acil serviste çalışıyorum. iki yıl oldu aşağı yukarı. pek çok hasta gördüm, ölüsünü de dirisini de, terör bölgelerinde çalışmanın ne demek olduğunu da biliyorum. her türlü hastayı kabul edebiliyorum ama bazılarına hala şaşırmaktayım:
1-ramazan ayında ayetlerle bildirilmesine rağmen hasta, emzikli, gebe, seferi olanların oruç tutup iftardan on beş dakika sonra acile saldırmasını çözemedim. hele hele tansiyon+diyabet+kalp hastaları gibi diyeti çok önemli hasta gruplarının oruç tutmasına anlam veremiyorum. otuz gün boyunca bize ızdırap oluyor bu hasta grupları.
2-ramazan ve kurban bayramlarında çalışmak daha bir yorucu, herkes niye bayramda hasta olur anlamıyorum. tamam acemi kasapları anlıyorum da be güzel amcam zıkkımlanma o tatlıları, şeker hastasısın işte.
3-bizim konversiyon dediğimiz, sizlerin ise sinir krizi olarak bildiğiniz durumlar var. şurasını anlamak mümkün, yakınını kaybetmiş birisi gerçekten sinir krizi geçirir, onu sakinleştirmek için gerekeni yaparız zaten. ancak şu da var, sınava çalışmayan öğrenciler, ilgi çekmeye çalışan özellikle bayanlar gibi aslında hiçbir şeyi olmayan ancak ayılıp bayılıp gelen hasta gruplarına emin olun gerekenden fazla ilgi gösteriyoruz ve onları ayıltmak için elimizden gelen her işkenceyi yapıyoruz, açık ve net. o yüzden biz hastanızın bi boku yok diyorsak yoktur, üstelemeyin.
4-şu hasta grubuna laf söylemeden duramıyorum: şikayetleri uzun süreli(+1 hafta) olan kronik hastalar. bak yaşlı teyzelere falan lafım yok, romatizmaları olur, ağrıları olur başım üstüne ama be kardeşim iki yıldır saçın dökülüyo ne bok işin var gecenin ikisinde acil serviste?
5-tamam sağlık sisteminin sorunları çok, sıra alamayıp muayene olamayanları, işler acilden hızlı olduğu için acile başvuranları da anlıyorum. ama aile hekimleri var arkadaş, ilacını yazdıracaksan, rapor çıkartacaksan, ehliyet alacaksan sktr git aile hekimine başvur, boşuna benim yükümü arttırma, çünkü senin saçma salak işlerinden dolayı kuyruk uzuyo ve gerçekten hasta olanlarla yeterince ilgilenemiyoruz.
6-sandığınızın aksine hastanelerdeki ambulanslar bizim emrimizle çalışmıyor. ilçeden ile ve büyük hastanelere nakillerde de yerleri biz değil 112 ayarlıyor. ambulans sisteminden olan gecikmelerde bize bağırmak yerine derdinizi 112'ye anlatın.
7-lütfen ama lütfen ota boka ambulans aramayın, ambulansları gereksiz kullanmayın, unutmayın ki sizin gereksiz yere çağırdığınız bir ambulans yüzünden bir trafik kazasına müdahale geç yapılabilir ve o kazazede sizin yakınınız olabilir. ayrıca özellikle sürücülere diyorum, lütfen iki şeritli yollarda sağ şeritte gidenler yavaşlasın ve sol şeritte gidenler sağa çekilerek ambulansa yol versin, sireni çalan ve tepe lambası yanan bir ambulans ya hastaya gidiyordur ya da hasta götürüyordur. ayrıca lütfen ama lütfen emniyet şeridini işgal etmeyin(özellikle istanbul için, rahmetli birand bu işin üzerinde çok duruyodu, allah rahmet etsin)
8-şikayetiniz nedir diye sorduğumuzda sen doktorsun sen bileceksin demeyin, sadrazamın sol taşşağı değiliz hiçbirimiz.
9-sağlık çalışanlarına şiddet uygulamayı lütfen meşru görmeyin, bunlar hak ediyor demeyin, gün gelir uyguladığınız şiddet sizi bulur, demedi demeyin.
10-doktorun aldığı maaşı sorgulayacağınıza Q7 ile acile gelip yeşil kartına ilaç yazdıranı sorguladığınız gün bu ülkede bir şeyler düzelebilir diye umuyorum.
11-özellikle öğretmenlerle sıkıntı yaşadığımız bir durum keyfi raporlar. benim anne babam öğretmen emeklisi, bakıcının elinde büyümek nedir iyi bilirim. lütfen rapor ihtiyacınız olduğunda dürüstçe nedenini söyleyin, çok arkadaşım zaten yardımcı olacaktır. ayrıca öğrencilere sözüm, biz de öğrenciydik, rapor nedir devamsızlık nedir bilmezdik, 19.5 gün devamsızlık yapıp yanımıza gelmeyin.
12-gecenin ikisinde bizi güler yüz göstermiyor diye hasta haklarına şikayet edeceğinize acaba o saate kadar kaç hasta baktığımızı bir düşünün.
13-bizim de insan olduğumuzu, arada sıçmak isteyebileceğimizi, karnımızın acıkabileceğini, yorulabileceğimizi unutmayın, verdiğimiz kısa molalarda da test sonuçlarını kapının altından atmaya çalışmayın.
14-ülkemizde sadece iki tane uçak ambulans var, helikopter sayısı da az, o yüzden bana uçak yollayın diye boşuna 112'yi aramayın zira hayal kırıklığına uğrarsınız, reklamlardaki gibi olmuyor her şey.
15-hangi ilaçları yazdırmak istiyorsanız bir seferde söyleyin, reçeteyi yazıp kaşeyi vurduktan sonra cebinizden ilaç kutusu çıkarıp bunu da yaz demeyin.
daha aklıma gelmeyen pek çok şey var, belki yine biriktirip yazarım, şimdilik bu kadar.
