ntv haber kuşağından tanıyıp başarılı programlara imza atan, banu güven ile uyumlu bir birliktelikle 24 saat adlı programı gece saatlerinin vazgeçilmezleri arasına koyan bir haberci. ancak muhalif tavrı ve son dönem iktidara yüklenmesi sebebiyle ntv'de kapının önüne konmuş bir isim.
gq dergisi türkiye genel yayın yönetmenliği ile beraber milliyette yazacak olması degerli bir atılım ancak burda bunu yazıyor olmam reklam yapmaktan öte son dönem milliyette gerçekleşen değişimleri irdelemektir.
son 5 yılda gerek yönetim gerek yayın yönetmenliği açısından değişimler geçirmek zorunda kalan milliyet, ardı ardına gerçekleşen operasyonlarla aydın doğan tipi gazete patronu çizgisini hazmetmeye çalışan demirören ailesi tarafındna iktidar ile arasında önemli bir bağ olarak durmaktadır.
--spoiler--
21 yıl önce, yani tam yarı yaşımdayken, Milliyet’in Ankara Haber Müdürü Derya Sazak’ın odasının kapısında bir sandalyede oturuyordum. Kapıya çıkıp “Gel bakalım” dedi ve huzura kabul edildim. Odadan çıkarken Sazak’ın büroyu gençlerle takviye etme hamlesinin neferlerinden, stajyer muhabir olmuştum. Milliyet Ankara bürosunda üç buçuk yıl çalıştım ve gazeteciliğe dair pek çok şeyi orada öğrendim. Sonrasında televizyonculuk yıllarım başladı ve binlerce canlı yayın, röportaj, haber bülteni, televizyon programı bir nefeste geçti...
Derya Sazak, Milliyet’in yayın yönetmeni olunca, 21 yıl sonra ikinci kez “gazeteyi gençleştirme” operasyonu başlattı. Belli ki genç deyince aklına hep ben geliyorum (kendisinden genç olduğum için herhalde) ve bana bu köşeyi teslim etti. Köşenin adı NTV’de yaptığım son televizyon programının adını taşıyor ve yazacaklarım da her şey hakkında olacak. Söze de Hobbit romanının başlangıç cümlesiyle başlamış oldum: Oradaydım ve şimdi buradayım.
--spoiler--