ülkücü dostlar kızmasın, gördüklerimi söylüyorum: herkes bilir ki bazı üniversiteler (odtü gibi) solcuların, bazıları da ülkücülerin (gazi gibi) kontrolündedir. biz ülkücülere düştük. gördüklerimizi aktaralım: kampüste takım elbiseyle dolaşmak esastır bir defa. geceleri devriye gezilmeli ki etrafta -afedersiniz- yiyişmesinler, kısaca ahlak bekçiliği diyoruz. atıyorum -daha doğrusu atmıyorum arkadaşlar iletti- trabzon'da ts-fb maçı var. hele bir de ts yenildiyse üzerinde sarı-lacivert formayla gezenler dayaktan kurtulamaz. bu görev elbette ülkücülerindir. hatta fenerbahçeli sanıp da yanlışlıkla dövdüklerini de duyduk. ki mertlikten dem vurup da bir kişiye 15-20 kişi kavga onlar için adaletlidir. gelelim yurtlara: yurtta da devriye gezilir. kendileri cuma namazına bile gitmezken nutuk çekerler ona buna. yurtta batak falan oynadığınızı görürlerse yandınız demektir. onlara serbest tabi sorulur mu. idealist falan olsalar vallahi gam yemem. ne kadar it kopuk tanıyorum hepsi ülkü ocaklarına gidiyor. içlerindeki o bir iki tane idealisti tenzih ediyorum elbette. geri kalanı "kavga falan olursa arkam olsun" mantığıyla katılıyor bu oluşuma. bana göre mhp'ye en çok oy kaybettirenlerdir bunlar. velhasıl, insanı milliyetçilikten soğuturlar. sahi ülkücülük nasıl başladı, bugün ne amaçla var? onlar vatan sevdalısı iken geri kalanlar hain mi?
