10.
-
bahsedilen yurtdışı bakü, tiflis, kıbrıs vsvs. ise ahmaklıktır.
edit: tabii bulgaristan, yunanistan, romanya falanı da eklemek gerek...
daha var da..yeter..
edit 2: eklemeden edemeyeceğim ;
1990 senesinde 25 tıp fakültesi olan ülkede şu an tıp fakültesi sayısı 100 civarlarındadır.
işin acı tarafı bunlardan mezun olan herkesin de kendini "doktor" sanma ahmaklığıdır.
türkiyedeki 7 8 fakülte dışında tıp fakültesi eğitimi doğru dürüst verilmediğinden( onlar da inanılmaz
sıkıntılar ve maddi olanaksızlıklarla bir şey yapmaya çalışıyorken), sokakta kime
çarpsan "doktor" olduğu için, "zatürre" kadar açık bir tanıyı koyamayan "göğüs hastalıkları" uzmanlarının
olduğu bir ülke haline geldik.
bunun yanı sıra bir de bunlar yetmezmiş gibi yurtdışında garip gurup üniversitelerden mezun ne olduğu
meçhul hekimlerin ( ya da müsveddeleri demek daha doğru) sayısı her geçen gün artmaktadır.
hekimlik zor zanaattir, zordur eğitimi. Türkiye'de tıp eğitimi ABD ya da avrupadaki sayılı okula göre çok
daha kolay ve de süresi kısadır. Bununla beraber olanakları da çok sınırlı olduğu halde çok başarılı pek
çok Türk hekimi bulunmaktadır.
Harvard dünyanın en prestijli tıp fakültesidir ama örneğin canlı donörden organ naklini öğrenmek için
oradaki hekimler Türkiye'ye gelmektedirler.
Bunun yanı sıra buradan fellow olarak giden ve ilerleyen zamanlarda da orada çok başarılı olmuş, sayısı
azımsanmayacak ölçüde tıp hekimi de ABD'de vardır.