sözlük yazarlarının itirafları

entry163119 galeri video563 ses32
    68093.
  1. benim hayatımda üç kişi oldu. müsade edersen seninle paylaşmak istiyorum.

    lise birdeyken birini sevmiştim. adı s olsun. çocukça, güzel ve ilkti. bir gün dayanamayıp itiraf ettim, ama arkadaşıydım, sene sonunda başka bir şehre atandıklarında arkadaşça veda ettik.

    lise ikideyken birini sevmiştim. adı c olsun. çocukça, güzel ve karşılıklıydı. 16-18 yaş arası ne kadar olabilirse o kadar sancılıydı ama develer tellal iken, pireler berber iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bitti. son telefon konuşmamızda o ağlarken ben sesini bile duymak istemiyordum. hiç ama hiç iz kalmadı, un ufak oldu.

    üniversite birdeyken birini sevdim. adı m olsun. bu sefer tehlikeli ve karşılıksızdı. bir gün dayanamayıp itiraf ettim. s gibi yapsın, biz arkadaşız desin, ben de kafamda kurmayayım diye. demedi. denemek istedi. beni on gün sürükledikten sonra söyledi bunları. sonrası bugüne kadar. 19-22 yaş arası ne kadar olabilirse o kadar sancılıydı. bitmedi, bitmedi, bitmedi. bazen bitmesini istemedim, bazen çok istedim, bazen onu yasakladım, bazen en yakın arkadaşı oldum. bitmedi. sonra bazı şeylere alıştığımı farkettim. özlemiyordum (en azından görmediğim günlerde ilaçlarını almamış ruh hastasına dönüşmüyordum) , kıskanmıyordum, kızmıyordum. affetmiştim, kendimi suçlamayı bırakmıştım, arkadaşım olabilmeye başlamıştı. gene de bitmiyordu. çünkü c biterken hiç bir şey kalmamıştı, o biterken de böyle olması gerekiyordu ama olmuyordu işte. başkalarından hoşlanabilsem de, onunla sohbet ederken onu sevdiğimi zaman zaman unutabilsem de bir yerde o sancılar hep vardı. kendimi kapattım, yalnızlığımın dördüncü senesini beklemeye başladım.

    bu yüzden 14 şubat benim için konuyla ilgili iyi esprilerle kötü esprilerin ayırt edilmesiyle geçecek bir günden ibaretti. malum sitede gezinirken s'den mesaj geldi. (hatırladın mı s'yi?) onunla bir kez konuşmuştuk gittiğinden beri, o zaman da bana diğer arkadaşları sormuştu. "biz seninle lise birde aynı sınıftaydık değil mi?" çok güzel, vakit kaybetmesin diye diğer arkadaşlardan bahsettim. sonra birden o zamanlar hayran olduğum birinden bahsetti. bulunduğu şehre beklediğini, özlem gidermek istediğini söyledi, buraya da ayda iki kez geliyor ve liseden sadece beni ve diğer arkadaşımızı hatırlıyordu. sonra numaramı istedi ve mutlaka mesaj atmam uyarısıyla veda edip çıktı. tüm bu konuşmalar esnasında o farketmese de avcumun içi gibi tanımış olduğum s'nin sarhoş olduğunu, bu konuşmayı hatırladığında "ne gerek vardı şimdi ya.." diyeceğini ve sürekli mesaj atmamamı dileyeceğini tahmin ediyorum. ama gene de bu konuşmanın sonunda o kadar mutluydum ki..

    konuşurken eski günleri hatırladım, içimde hala onu seven 15 yaşında bir versiyonum olduğunu farkettim. ama beni mutlu eden 7 yıl sonra sarhoşken gelip numaramı istemesi değil. yıllarca c'yi zihnimde un ufak edebildiğim için, bir insanı ancak öyle unutabileceğimi, m'nin de asla aklımdan çıkmayacağını sandım. meğer sezen aksu gibi unutuyormuşum, saklayarak.
    çok karışık, çok tuhaf sözlük. bir insanı unutma biçimimi bilmiyormuşum. gene de şu an kanser sandığım şeyin grip çıkması gibi bir durumla karşı karşıyayım ve çok mutluyum. *
    19 ...