kasımpaşalı başbakanımızın elin amerikalı yazarına çektiği ayardır. olay şöyledir paul austen isimli bir lavuk hapiste yatan gazeteciler olduğundan türkiyeye gelmek istememiştir. başbakanımızda gereken cevabı vermiştir. kasımpaşalılık budur. hapiste yatan gazeteciler ? onlar yatsın, zaten terörist onlar. tabi austen korkmuş olacak ki gelmedi türkiyeye.
işin acı gerçeği şudur.
austen türkiye deki bu durumla ilgili bir eleştiri yapmıştır ve bu demokratik bir haktır. ifade özgürlüğüdür.
eleştirilere karşı artık başbakanımızın üslubunu biliyoruz. peki durum bunu mu gerektirmektedir. demokrasinin olduğu bir ülkede bir başbakan ne olursa olsun bir yazara bu şekilde mi cevap vermeliydi. üstelik yüzlerce yazar çizer düşünür içerideyken neden bu tavır alınmaktadır.
ülkemizde eleştiriye tahammülü olan, demokratik, aydın bakış açısı olan, bir başbakan görmeyi arzulamaktan başka söylenebilecek çokta fazla bir şey yok dediğim eski bir klasik rte açıklamasıdır.
